"ودخل في" - Traduction Arabe en Turc

    • ve
        
    • girdi
        
    Bölgeyi çaprazlama kesen kızılötesi bir ışın var ve o ışının alanına girdiği zaman fotoğrafı çekilmiş oluyor. TED وهذا ضوء أحمر لا مرئي يقطع المسافة وهو تجاوز ودخل في الضوء الأحمر ليأخذ صوره
    O adamla tartışmaya ve kavga etmeye başlamışlar. Open Subtitles ودخل في جدال مع الرجل الآخر ثم اشتبكا معاً
    Bakteriyel menenjitin çok nadir olan bir türünü kaptı ve derin bir komaya girdi. Open Subtitles أصيب بنوع نادر جداً من التهاب السحايا البكتيري ودخل في غيبوبة عميقة
    Gittiğimde, adam tekrardan ortaya çıktı ve başka bir torbacıyla çatışmaya girdi. Open Subtitles وعندما كنت غائباً,الرجل ظهر مرة ً آخرى ودخل في إطلاق ناري مع تاجر مخدرات آخر
    Üzerime doğru geliyordu beni yakalayacaktı, ben de önünden çekildim adam kavşağa doğru yalpaladı sonra bir çöp kamyonu geldi ve ona çarptı. Open Subtitles ويقفز علي ويشدني ثم ابتعدت عن الطريق ودخل في التقاطع مترامي
    Müvekkiliniz halka karşı tehlike arz ediyor ve ona milyon dolarlara mal olan bir adamla yumruk yumruğa kavga etti. Open Subtitles موكِّلك هدّد علنًا ودخل في شجارٍ بالأيدي مع رجلٍ كلّفه ملاين الدولارات
    Bugünün tarihini gördü ve bir heykel gibi dondu kaldı. Open Subtitles رأى تاريخ اليوم ودخل في حالة صدمة
    Sonra Maxon yere düştü ve 8 dakika nöbet geçirdi. Open Subtitles ودخل في نوبة صرع لمدة 8 دقائق.
    Artie ile Duke'lerde oturup film izliyorduk ve gözüme çubuk krakerin tuzu kaçmıştı. Open Subtitles انا و"آرتي" كنا نشاهد الفيلم ودخل في عيني بعض البسكويت المملح
    Eğer ben, bir adamla işteysem, ve o, benim kızımın peşindeyse, derim ki, "O, dürüst müdür? O, iyi bir adam mıdır? Open Subtitles لو كنت في تجارةٍ مع شخصٍ ما، ودخل في علاقة مع إبنتي سأقول "هل هو صادق؟
    Hayaller gördü, kasılmaları başladı, ve öldü. Open Subtitles فأُصيب بالهلوسة ودخل في تشنجات ومات
    Kısa bir süre sonra M.M.A'ya girdi, ve çok çabuk,doğu dünyasının en tehlikeli dövüşçülerinden biri oldu. Open Subtitles ودخل في أم-أم-أي بعد ذلك بفترة وجيزة وبسرعة أصبح واحد من أفضل وأخطر المقاتلين في العالم الشرقي
    Kan basıncı düştü ve kardiyak arreste girdi. Open Subtitles ضغطه انخفض جدا، ودخل في حالة قصور قلبي.
    Gerilip esnemiş ve hasta düşüp öylece yatmıştı. Open Subtitles "قام بالأستلقاء والتثاؤب" "ودخل في إغماءة"
    Ağzıma bile girdi! Open Subtitles ودخل في فمي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus