Bunu hep yapmak istemiştim. Lütfen geri çekilir misiniz? | Open Subtitles | لطالما وددت أن أفعل هذا هل يمكنك أن ترجعي للخلف؟ |
Şu an işlemlerini yapıyorlar. Ben seni bir kontrol etmek istemiştim. | Open Subtitles | يُجرون لها إجراءات الإفراج الآن، إنّما وددت أن أطمئن عليك. |
Sizin gibi birisine hep sormak istemişimdir. Sık veriyorlar mı? | Open Subtitles | بسؤال لطالما وددت أن أسأله لشخص مثلك هل تشرب كثيراً ؟ |
Ne olduğuna tam olarak emin değilim ama yine de teşekkür etmek istedim. | Open Subtitles | لستُ موقنة كليًا بماهيته، ورغم ذلك، وددت أن أشكرك. |
Hep ne yapmak isterdim, biliyor musun? Tanıştığımız ilk günden beri. | Open Subtitles | أتعلمين ماذا وددت أن أفعله دائماً أعني منذ اليوم الذي تقابلنا فيه؟ |
Kolunu tekrar kaldırabilmek istiyorsan bana adamın yerini söyle! Al! | Open Subtitles | إن وددت أن يتسنّى لك رفع ذراعك مجددًا، فأخبرني بمكانه! |
Seninle beraber olmak istedim. Seninle bir huzur bulmak istemiştim. | Open Subtitles | وددت أن أكون معك، وددت أن ألقى السلام معك. |
O kasa sonunda açılıp biri beni bulduğunda o kişinin sen olmanı istemiştim. | Open Subtitles | حين انفتحت تلك الخزنة ووجدني أحد أخيرًا، وددت أن تكونا أنتما. |
Tetiği çekenin hep ben olmasını istemiştim. | Open Subtitles | وددت أن أكون أنا من يقتله. كوني مسروره لانك لم تفعلي. |
Seni annenin cenaze töreninde göremedik. Sana taziyelerimi sunmak istemiştim. | Open Subtitles | افتقدتك في تأبين أمك، وددت أن أقدّم تعازيّي. |
Bugün olayı bitirmeme yardımcı olduğun için teşekkür etmek istemiştim. | Open Subtitles | وددت أن أشكرك على مساعدتي لوضع نهاية لمعاناتي اليوم. |
Bana verdiği zıkkımın içinde ne olduğunu öğrenmek istemiştim. | Open Subtitles | وددت أن أعلم ماذا كان في المخدر الذي أعطانيه. |
Hep Danimarka'yı satın alıp kraliçeden daha zengin olmak istemişimdir. | Open Subtitles | لطالما وددت أن أشتري "الدانمارك" وأصبح أكثر ثراء من الملكة. |
Her zaman Vietnamlı olmak istemişimdir. | Open Subtitles | لطالما وددت أن أكون فيتنامية الجنسية. |
Hep bilmek istemişimdir. | Open Subtitles | {\fnTraditional Arabic\fs36\b1}لطالما وددت أن اعرف |
Hocamın cenazesiyle ilgilendiğiniz için size teşekkür etmek istedim. | Open Subtitles | وددت أن أشكركِ على اهتمامك بجنازه معلمى |
Teşekkür etmek istedim. Çok iyi bir iş çıkardınız. | Open Subtitles | وددت أن أشكركم أنتم يارفاق جيدين للغاية |
Sadece sana teşekkür etmek istedim. | Open Subtitles | وددت أن أشكرك فحسب |
Bakın, gerçekten yardım etmek isterdim ama edemem. | Open Subtitles | وددت أن لو كان بوسعي مساعدتكما ، لكن لا أستطيع |
Elini sıkmak isterdim. "Merhaba, nasılsın? Nasıl gidiyor?" demek isterdim. | Open Subtitles | انني آسف أنّه ليس موجود وددت أن أُصافحه و أقول له مرحباً |
Bir şeyler yapmak istiyorsan ellerini pisliğe bulaştırmalısın. | Open Subtitles | لو وددت أن تصنع امراً ما عليك أن تجعل يديك تتسخ |
Lütfen. Söz sözünü söylemek istiyorsan, söyle gitsin. | Open Subtitles | بحقّك، إن وددت أن تكون صاحب البيان الأخير، فلك ذلك. |