"وذات ليلة" - Traduction Arabe en Turc

    • Bir gece
        
    • Bir akşam
        
    Bir gece, karanlık çökünce... saraydan çıkıp, halkın yanına gidin... kalabalığa karışın, evlerine girin... dinleyin, gözlemleyin ve hatırlayın. Open Subtitles وذات ليلة, عندما يحل الظلام أترك القصر إندمج مع الحشد أدخل الى الناس
    Bir gece Hint Okyanusu'nu geçerken... ana güverteden aniden... Open Subtitles ‫وذات ليلة ‫خلال عبور المحيط الهندي ‫في الغرفة الرئيسية ‫على سطح السفينة الكبير
    400 yıl sonra... 1937'de Bir gece bir binanın kubbesi çöktü. Open Subtitles ذلك قبل 400 سنة وذات ليلة في عام 1937 جزء المدفن في إحدي البنايات إنهار
    Bir gece ona dedim ki, "Bak, seninle daha uzun görüşmek istemiyorum. Open Subtitles وذات ليلة قلت،"لن أراكَ كثيراً بعد الآن لأنني سأخرج بعد 10 أيام"
    Bir akşam evden sıvışmış ve sahilde yatmıştık. Open Subtitles ـ اجل ـ وذات ليلة تسللنا من المنزل وذهبنا إلي الشاطئ ليقبلبني
    Bir gece, başpapazın odasını temizliyordum. Open Subtitles وذات ليلة ، وبينا كنت أنظف مكتبة الكاهن الأعلى
    Sonra Bir gece ormandan bir kurt belirdi. O anda güvende olduğumu fark ettim. Open Subtitles وذات ليلة ظهر ذئب من الغابة فأدركتُ أنّي في أمان.
    Bir gece kafaları çekmiştik, uyandığımda boğazıma bıçak dayıyordu. Open Subtitles وذات ليلة رافقته وعندما إستيقظت وجدت سكينة على عنقي
    Bir gece o kadar soğuktu ki fahişeler bile dışarı çıkmamıştı. Open Subtitles وذات ليلة كان الجو باردًا حتى البغايا لم يخرجن ليلتها أتتصور ذلك؟
    Tamirci olan bir arkadaşım vardı ve Bir gece Bay HavalıAdam bir konsere gitmişti. Open Subtitles وكان عندي صديق ميكانيكي وذات ليلة عندما كان الشاب الرائع في حفلة لإحدى الفِرق
    Bir gece kayınvalidem aradı, o zamanlar üç buçuk yaşındaki kızlarım beni özlüyorlar, yokluğumu hissediyorlardı. TED وذات ليلة تلقيت اتصالا هاتفياً من حماتي تقولي لي .. ان بناتي .. كان الاتصال في الساعة 3 والنصف تقول ان بناتي يشعرن بغيابي
    Ve Bir gece, köyün insanları saraya yürümüş senin atanı bahçeye sürüklemiş ve yakmışlar. Open Subtitles وذات ليلة ... الناس فى القرية ... تقدموا نحو القصر . سحبوا جدك إلى الساحة , واحرقوه
    Bir gece onu köşedeki bara davet ettim. Open Subtitles وذات ليلة دعوتها إلى حانة التشريح
    Ortaya çıkınca, Bir gece esrarı çekip takıyor herife bıçağı. Open Subtitles وذات ليلة تناولت الحشيش وطعنت زوجها
    Ve Bir gece... kolumu tuttu, konuşmaya başladı... Open Subtitles وذات ليلة أمسك بذراعي واقترب مني
    Sonra Bir gece oyun odasında onun da sesini duydum; fısıldayışını. Open Subtitles وذات ليلة سمعتها تهمس في المسرح
    Bir gece öyle boktan hâldeydim ki gidip evini cayır cayır yaktım. Open Subtitles وذات ليلة... كنت بحال سيئة جداً... ربّاه
    Sonra Bir gece kapı çarptı ve rüyam bitti. Open Subtitles " وذات ليلة " " صُفع الباب والحّلم أنتهي "
    Sonra Bir gece kapı çarptı ve rüyam bitti. Open Subtitles " وذات ليلة " " صُفع الباب والحّلم أنتهي "
    Bir gece kendimi ameliyat masasında hemşire bana şöyle derken buldum. Open Subtitles "وذات ليلة وجدت نفسي على طاولةعملياتوممرضةتقول..
    Bir akşam, tatlı olarak turta yapmamı istedi... Open Subtitles وذات ليلة ، طلب فطيرة لبعد العشاء

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus