"وذلك بفضل" - Traduction Arabe en Turc

    • sağol
        
    • teşekkür ederim
        
    • sağ ol
        
    • sağ olsun
        
    • için teşekkürler
        
    • sayesinde
        
    Oh, içkiler için sağol. Open Subtitles أوه، وذلك بفضل للمشروبات.
    Kârın sadece yüzde seksenine bana arka çıktığınız için teşekkür ederim, Bay Darcy. Open Subtitles مهلا، وذلك بفضل لدعم لي ل 80 في المئة فقط من الأرباح، والسيد دارسي.
    Brian, Bayan Emily'den kurtulmamıza yardım ettiğin için sağ ol. Open Subtitles مهلا، بريان، وذلك بفضل لمساعدة تخلص من إيميلي ملكة جمال.
    Seni ve panda arkadaşını kolayca zehirleyebilirdim, ...ama Oogway sağ olsun, evinden çıkamayan yaşlı biriyim. Open Subtitles أوه , ببساطة سوف أسممك أنت وصديقك الباندا ولكنى متكتمة وذلك بفضل أوجواى
    - Evet, numara için teşekkürler. Open Subtitles نعم، مهلا، وذلك بفضل لمنحي الرقم الذي الفتاة.
    Bu hariç evet gerekiyor. Kesin bir Veronica-ex-machina* sayesinde. - Affedersin. Open Subtitles إلا أنه نعم، يجب عليك التدرب وذلك بفضل ما قمت به
    Ben almayayım, sağol. Open Subtitles سوف تمر ، وذلك بفضل.
    Tamam sağol Open Subtitles كل الحق، وذلك بفضل.
    tamam sağol Open Subtitles حسنا، وذلك بفضل.
    Tüm bunlar Jamie'yle işleri batirdigimdan sonra oldu degil mi? Yani bunu düzeltebilirsem belki herşeyi eskiye döndürebilirim. teşekkür ederim. Open Subtitles حتى إذا كان بإمكاني إصلاحه ربما أستطيع أن عودة كل شيء وذلك بفضل كامل من الخطاب المسيحي.
    Amcık, hikâyemi çaldığın için teşekkür ederim. Open Subtitles مهلا، العضو التناسلي النسوي، وذلك بفضل لسرقة قصتي. كريستين، وكنت ستعمل الحصول على القبض عليهم.
    Neyse Steve adına bu ödül için teşekkür ederim. Open Subtitles أم، لذلك على أي حال، نيابة عن ستيف، وذلك بفضل لهذا.
    Beni zamanında uyandırdığın için sağ ol. Open Subtitles الوتد، وذلك بفضل لالاستيقاظ لي الحق في الوقت المناسب. كما تعلمون، فإنه من 4:
    Ben o "72 Huri"yi almayayım, sağ ol. Open Subtitles أعتقد أنني سوف تمر على 72 العذارى، وذلك بفضل.
    Ortaya çıktığın için sağ ol ama ben hallediyordum. Open Subtitles مهلا، وذلك بفضل لتظهر إلى هناك، ولكن كان لي ذلك.
    Evet, Amerikan topraklarındaki bir terörist saldırısı sağ olsun. Open Subtitles اجل، وذلك بفضل الإرهاب الهجوم على الأراضي الأميركية.
    Oğlun sağ olsun, şimdiden sapma ve hatve'yi biliyoruz. Open Subtitles ونحن نعرف بالفعل القياده، والمسار وذلك بفضل أبنك
    Ve oğlun sağ olsun, ana kontrol panelinin nerede olduğunu biliyoruz. Open Subtitles ونحن نعرف أين هي لوحة التحكم الرئيسية وذلك بفضل ابنك
    Bunu bizimle paylaştığınız için teşekkürler Mr. Bowers, fakat bizim bu konuyu araştırmamız gerekiyor. Open Subtitles حسنا، وذلك بفضل لتقاسم التي معنا، والسيد باورز، ولكن علينا أن التحقيق بنفس الطريقة.
    Çocuklar, bunu yaptığınız için teşekkürler. Open Subtitles أوه، يا رفاق، وذلك بفضل لفعل هذا.
    Harika. Sorduğunuz için teşekkürler. Open Subtitles إنها لحظة رائعة وذلك بفضل ليسأل
    Birkaç hafta içerisinde bu değişecek, özel sektör işbirliği sayesinde. TED هذا كله سيتغير في الأسابيع القليلة القادمة، وذلك بفضل تعاون القطاع الخاص.
    -Evet, sevgili karım sayesinde. Open Subtitles نعم، وذلك بفضل زوجتي الحبيبة. سأكون في الحصول على بعض من ذلك.
    Ama endişelenmeyin, Owens-Corning cam elyaf yalıtım maddesi sayesinde cehennemde yanmayacak. Open Subtitles لكن لا تقلقي , إنه لن يحترق في الجحيم وذلك بفضل الألياف الزجاجية لـ شركة أوينز كورنيغ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus