"ورأت" - Traduction Arabe en Turc

    • gördü
        
    • görmüş
        
    • görünce
        
    • görürse
        
    Judy manzarasının yok edildiğini... ve suyunun zehirlendiğini gördü. TED ورأت جودي مناظرها الطبيعية يجري تدميرها ومائها يسمم.
    Ve gördü ki eğer iltihap yoksa tarama sonucu tekdüze gri renkte. TED ورأت أنه إذا لم يكن هناك إلتهابات فالأشعة تكون رمادية كلها .
    Ve Evie, gizlendiği çitin arkasından herşeyi gördü Open Subtitles و ايفي كانت مختبأة وراء مقعد ورأت كل شيء
    O sıra pencereden baktığında, parlak renkli bir arabanın gittiğini görmüş. Open Subtitles ذهبت للنافذة حينها ورأت سيارة فاتحة اللون تغادر
    Bir gece pencereden dışarı bakarken yeşil ışıklar görmüş. Open Subtitles ذات ليلة كانت تنظر من خلال النافذة ورأت ضوءً اخضراً
    Fakat birden kraliçe başını kaldırdı ve gölgelerin arasında gizlenen Gyges'ı gördü. Open Subtitles لكن بعد ذلك نظرت الملكة حولها ... ورأت غايجيز يختبىء في الظل
    - Mm. Original Cindy jaws'ın çenesinde ölüme baktı ve kendini gördü. Open Subtitles سيندي الأصلية نظرت إلى فك الموت ورأت وجهها فيه
    Ve bir gün annesi geldi, oyunun tam ortasında... ve kızının kucağımda çıplak olarak durduğunu gördü. Open Subtitles وفى يوم ما جاءت امها فى منتصف اللعبه ورأت بنتها عاريه وهى فوقى
    Bütün sabah buradaydı, neler olup bittiğini gördü. Open Subtitles لقد كانت هنا طوال الصباح ورأت ما كان يحدث
    Kapı deliğinden baktı, yanında güvende olacağı tanıdığı birini gördü. Open Subtitles نظرت من ثقب النظر في الباب, ورأت احدا تعرفه شخص يشعرها بالأمان
    Yüzyıllar önce kahin, bir Kehanet Küpü oluşturdu ve kendini bunun içinde gördü. Open Subtitles أجل منذ قرون عديدة زورت كاهنة مكعب نبوءة ورأت نفسها في داخله
    Kazadan önce buraya gelmişti. Kocasının onu aldattığını gördü. Open Subtitles جاءت هنا قبل الحادث، ورأت زوجها يخونها
    İzi takip etti ve çok garip bir şey gördü. Open Subtitles تبعت الأثر ورأت شيئاً غريب الشكل
    Sonra o pencereden dışarı baktı ve bir adamı ve karısını gördü. Open Subtitles وهي نظرت عبر النافذة ورأت رجل وإمرأة
    Kazayı ve benim suya düşüşümü görmüş, daha sonra siyah saçlı bir herif görmüş kıyıya yüzüp gölden çıkan. Open Subtitles ورأت التصادم، ورأتني اسقط في المياه، ورأت شخصًا ذي شعرٍ أسود يسبح إلى الشاطئ ويخرج من البحيرة.
    Ben doğduğumda da annem penceren dışarı bakmış ve gökyüzünün derinliklerinde uçan kızıl bir kuş görmüş. Open Subtitles لذلك حينما ولدت، نظرت أمّي من النافذة ورأت طائراً أحمراً، يحلّق في السماء
    Sonra bir gün annesi bir operasyondan döndüğünde odasından ışık geldiğini görmüş. Open Subtitles ثم في أحد الأيام، عادت أمّه من عملية إلى المنزل عند الساعة الرابعة صباحاً. ورأت ضوء ينبعث من غرفته.
    ...sürtünerek ilerleyen bir şey görmüş. Open Subtitles ، ورأت شيئاً ما ... يهتز وينجرف على الجرف الرملي
    Dosyalarını görmüş. Ne yaptığını görmüş. Open Subtitles لقد إطلعت على الملفات ورأت ما فعله
    Bir polis arabası görünce korkup bana arkadan çarptı. Open Subtitles ورأت سيارة شرطة، وأصبحت مرتبكة ثم أصبحت خلفي
    Bonnie eve geldiğinde bir ceset görürse hemen boşar beni. Open Subtitles أنه لو أتت بوني ورأت جثة في البيت سوف تتسبب في طلاقي؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus