Soruşturmadaki her yeri görmüştük. Eğer o zaman bu teknoloji olsaydı onu çok daha hızlı bulabilirlerdi. | TED | ورأينا جميع الأماكن في التحقيق حيث لو تواجدت التكنولوجيا، لوجدوها بشكل أسرع. |
Aylarca eğitim almıştık ve çok az harekât görmüştük. | Open Subtitles | قضينا شهور في التدريب ورأينا عدد قليلاً جداً من التصرفات |
Daha önce de bu kısmi hafıza kaybını görmüştük. | Open Subtitles | ورأينا هذا النوع من فقدان الذاكرة الجزئي من قبل |
Kış kampımızdan dönüyorduk ve dostlarınızın Ke'yi almaya çalıştıklarını gördük. | Open Subtitles | كنا عائدين من معسكرنا الشتوي ورأينا أصدقائك يحاولون أخذ الكيه |
Ve her seferinde sözel şiirin kilitleri nasıl da açtığını gördük. | TED | ورأينا مرارا وتكرارا ان الطريقة التي يتم فيها إلقاء الشعر يمكنها ان تفتح الابواب والمجالات |
Tamam. Geldi. Birbirimizi görmüştük. | Open Subtitles | حسنا , لقد جاء ورأينا بعضنا دعنى افتح له الباب |
Bunu dün kısaca görmüştük. | TED | ورأينا هذا بالأمس لفترة قصيرة. |
Buna benzer bir şey görmüştük. | Open Subtitles | لقد سبق ورأينا مثيلتها من قبل |
- Bunu zaten görmüştük. | Open Subtitles | -سبق ورأينا هذه . |
Çalışır durumda mikroskopları olan ancak bu cihazı açmasını bile bilmeyen insanlar gördük. | TED | ورأينا أشخاصا لديهم مجهر عملي لكنهم لم يكونوا يعلمون كيف يمكن تشغيله. |
Abim ve ben salon penceresinden dışarıya bakıyorduk Ve 2 askerin evimizin önünde yürüdüğünü gördük. | TED | كنت وأخي في غرفة المعيشة ننظر من النافذة الأمامية، ورأينا جنديين يمشيان في الطريق إلى منزلنا. |
Yine, gün içinde birçok farklı insanla görüştüğünü ve güçlü bir destek ağı olduğunu gördük. | TED | ورأينا أيضاً بأنها تواصلت كثيراً مع العديد من الأشخاص خلال اليوم وأن لديها شبكة دعم قوية من الحلفاء. |