"ورقية" - Traduction Arabe en Turc

    • kağıt
        
    • evrak
        
    • kağıttan
        
    • kağıdı
        
    • kart
        
    • uçurmak
        
    • uçurtmasınız
        
    • ataç
        
    • uçuran
        
    • banknot
        
    • uçurtmalar
        
    • kâğıt
        
    • uçurtma
        
    kağıt üzerine bir mesaj yazılır, katlanır üçgensel bir uçurtma şeklinde olur. Open Subtitles تكتب الرسالة على ورقة و التي تطوى على شكل طائرة ورقية ثلاثية
    Ancak, bir bahçe merkezine gitmeniz gerekiyor ve onlar küçük kağıt paketler içinde bulunuyorlar. TED ولكن عليك أن تذهب إلى حديقة المركز، لتجدهم في حزم ورقية صغيرة.
    Eğer bir kağıt parçasından ve bir dikiş iğnesinden pikap yapabiliyorsanız dünyada neyi yapmak mümkün olmazdı ki? TED إذا كنت تستطيع صنع مسجِل من قطعة ورقية وإبرة، ما هو المستحيل إذًا في هذا العالم؟
    Görünüşe göre, kaybetmek yerine kazanınca daha çok evrak işi oluyormuş. Open Subtitles اتضح أنه هناك أعمال ورقية عندما تفوز أكثر من أن تخسر.
    Keşke bütün vaktimi Sarah Wallis'i korkutmak için kağıttan pipiler yapmakla harcamak yerine anaokulunda sanat eğitimi almış olsaydım. Open Subtitles لو اهتممت قليلاً بحصص الروضة الفنية عوضاً عن أن أصرف وقتي كله في صناعات أشكالٍ ورقية لإخافة سارا ويليز.
    Tüm eleştiriler bir gazete kağıdı gibi buruşturulmalı... ve tekrar dönüşüm için toplanmalı. Open Subtitles كل النقاد يجب أن يوضعوا عجينة ورقية و يتحولوا إلى أوراق
    Salla. Katla. Hayatınızın sonuna kadar, her kağıt havlu çektiğinizde bu kelimeleri hatırlayacaksınız. TED نفض. طي. وستتذكرون تلك الكلمات لبقية حياتكم في كل مرة تلتقطون فيها منشفة ورقية.
    Kulağı kenara yerleştirisem, yarım daire kadar kağıt harcıyor. TED إذا وضعت الجنيح على الحافة، فستستخدم نصف دائرة ورقية
    -Bu evin duvarları kağıt gibidir. -Ne demek istiyorsun? Open Subtitles جدران هذا المنزل ورقية رفيعة ما المفترض أن يعنيه هذا؟
    kağıt bardakta filan demiyorum. Bardakla. Open Subtitles لا اقصد انه لا يوجد اكواب ورقية ولكني اتكلم عن زجاجة بيرة
    Çok iyi olduklarını söyledi. O üçkağıtçı bana kağıt paltolar sattı. Open Subtitles لقد قال أنها صفقة جيدة, هذا النصاب لقد باع لى معاطف ورقية
    Otel banyosunda hiç kağıt mendilleri yoktu. Open Subtitles لم يكن لديهم أية محارم ورقية في حمام الفندق
    A-ha, sadece kağıt işi. Federal Banka'nın kağıtları. Open Subtitles أعمال ورقية فقط، أعمال ورقية خاصة بالمصرف الفدرالي
    Bu adam, yeniden yapılmış bir kağıt bebek gibi görünüyor. Open Subtitles هذا الرجل يبدو مثل دمية ورقية تم تمزيقها واعادة تجميعها مرة اخري
    Çünkü tüm o evrak işlerinin arasında kayboldum ve burada yattım. Open Subtitles لقد شغلت بأعمال ورقية و نمت في غرفة الاستدعاء
    Şu benim vardiyamda mutlu, sağlam bir şekilde ayağını kesen vatandaş sağolsun, önümde dağlar kadar evrak işi var. Open Subtitles , حمداً للراحة مواطن قطع قدمه , أثناء مراقبتي لديّ أعمال ورقية كثيرة
    kağıttan bir uçağın gidebildiği en uzun mesafe 69.13 metre. Open Subtitles الرقم القياسي العالمي لمسافة تحليق طائرة ورقية هو 69.13 متر
    Kim kağıttan uçak, kağıttan gemi, kağıttan kuş yapmamıştır ki? TED من منا لم يصنع في حياته طائرة ورقية أو زورقاً ورقياً أو بجعة ورقية؟
    Yazın sıcağında orta konsola hangi kağıdı sıkıştırırsın peki? Open Subtitles إذاً أي مادة ورقية تريد وضعها هناك في حرارة الصيف؟
    Burada, "Münazara, kart oyunları, hikaye anlatma bilgi yarışması ve bunun gibi şeyler." yazıyor. Open Subtitles يقول: نقاشات، ألعاب ورقية قصص، ألغاز، و إلى آخره
    Plajda harika bir gün ve canım uçurtma uçurmak istiyor. Open Subtitles أنه يوم جميل على الشاطئ و أنا اشعر بالرغبة في تطيير طائرة ورقية
    Fırtınayla dans eden bir uçurtmasınız siz Bay Bond. Open Subtitles إنك ترقص مثل طائرة ورقية في الإعصار سيد، (بونـــد).
    Unutma, postalar solda duracak, kahvesi sağda ve hiçbir yerde, hiçbir şekilde ataç olmayacak. Open Subtitles لذا، تذكّري، ضعي البريد على اليسار، والقهوة على اليمين، فليكس اليكساندر ولا تتركي مشابك ورقية متناثرة إطلاقاً.
    Merkezde üç ev seçtik ve buradan başladık. Birkaç tasarım yaptık, herkes bu tasarımı sevdi, uçurtma uçuran bir çocuk. TED قمنا باختيار ثلاثة منازل في منتصف الحي السكني ومن هنا بدأنا، وصممنا بعض التصاميم وأحب الجميع هذا التصميم لصبيّ يلعب بطائرة ورقية
    Şimdiye kadar incelediğim her bir banknot sahteydi. Open Subtitles كل عملة ورقية عشوائية قمت بفحصها كانت مزيفة
    Ah, bu güzel kızlar, ipsiz uçurtmalar gibi insanı baştan çıkarırlar. Open Subtitles هؤلاء البنات الجميلات يتمايلن كطائرات ورقية بلا خيط
    Altı ay sonra ofisime geldi ve bana şu dokuz kelimeyi bir kâğıt parçası üstünde sundu. TED بعد ستة شهور من العمل, جاء الى مكتبي و أحضر لي تلك الكلمات التسعة على قطعة ورقية.
    Bu işi yapalım mı? - Çok isterim ama artık uçurtma uçuramam ki. Open Subtitles أنا أَحبُّ إلى، النيل، لَكنِّي لا أَستطيعُ الطَيَرَاْن طائرات ورقية أكثر، لَيسَ بوركِي.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus