Sonra tam senin o bütün gece işi yatağa dökmeden, gevezelik yapan yumuşak tipler gibi olduğunu düşünmeye başladığı anda onu aşağıla güç dengesini değiştir ki, orada olma sebebinin oynaşmak olduğunu anlasın. | Open Subtitles | ثم، عندها تشعر أنك رجل لطيف ورقيق وتنتهي بكما الليلة وأنتما عاريان إبدأ في إهانتها وأمسك زمام الأمور |
- Ona göre, içeriden yumuşak,dışarıdan sert görünüşlü bir adamdınız. | Open Subtitles | وانك قاسٍ من الخارج ورقيق من الداخل |
Dışarıdan bakınca taş gibi ama içi yumuşak. | Open Subtitles | خشن من الخارج ورقيق من الداخل |
Limon suyu ve kabartma tozu yükseltme aracısı işlevi görecek, daha hızlı ve kabarık. | Open Subtitles | عصير الليمون وصودا الخبيز سيكونان مثل عامل تضخيم، وإنّما أسرع ورقيق. |
- yumuşak ve kabarık. | Open Subtitles | - لينة ورقيق. |
Çok yumuşak ve narin. | Open Subtitles | ناعم جدا ورقيق. |
Bunlar kalbin gibi yumuşak, şevkatin gibi tatlıdır. | Open Subtitles | ! عذب بقدر حبك ورقيق مثل قلبي |
# Kutsal bebek öyle yumuşak, öyle hafif | Open Subtitles | #رضيع حنون ورقيق# |
Güzel ve yumuşak. | Open Subtitles | لطيف ورقيق. |