- Noel sadece gelmekle kalmadı. Yataktan atladım. Alt kata koştum. | Open Subtitles | واللعنة، عندما حل عيد الميلاد، قفزت من السرير وركضت إلى الأسفل. |
O yüzden kapıyı açamadım. İtfaiyeyi aramak için arabama koştum. | Open Subtitles | لذا لم يكن في مقدوري فتح الباب وركضت إلى سيارتي لطلب المساعدة |
Sonra kafayı aldım, çatıya koştum ve tekmeyi bastım her zaman yaptığım gibi sol açığa vurdum. | Open Subtitles | لذا، أخذت الرأس وركضت إلى السطح وركلته بقدمي اليسرى |
Yataktan kalktığım gibi çalışma odasına koştum ve telefonu kaldırdım, karım da kendininkini indirdi. | Open Subtitles | كنت نائماً وركضت إلى الغرفة الأخرى ، غرفة الدراسة . والتقطت الهاتف ، و أغلقت هاتفها |
Odamdan dışarı çıktım ve aşağıya koştum. | Open Subtitles | خرجت من غرفتي وركضت إلى الطابق السفلي |
(gülüşler) Kuzuyu şişirdim ve oturma odasına koştum. Parmağımı uygunsuz bir yerine geçirmişim. Vızıldayan kuzuyu havada sallıyordum. Ammen, şoktan ölecekmiş gibi görünüyordu. | TED | (ضحك) فقمت بنفخه، وركضت إلى غرفة الجلوس، وأنا واضع اصبعي في مكان غير لائق، وألوّح بهذا الخروف حول الغرفة، وبدت أمي كأنها ستموت من الصدمة. |