Her pazartesi eşinize Çiçek gönderiyorsunuz. Bu hafta eşinize bir düzine uzun saplı kırmızı gül gönderdiniz. | Open Subtitles | نهار الأثنين سوف ترسل ورودا الى زوجتك اليوم سأبتاع دزينة من الورود |
Ona Çiçek almak için hepimiz katkıda bulunacağız ve onu Maui'de güzel bir tatile göndereceğiz. | Open Subtitles | سنشتري لها ورودا مجتمعين ونرسلها لنزهة جميلة في ماوي |
Bir erkek sevgilisine sadece onu sevdiği için Çiçek alamaz mı? | Open Subtitles | ألا يمكن لرجل أن يشتري لك ورودا لأنه يحبك؟ |
"ve kırmızı gülleri" | Open Subtitles | ~ و ورودا حمراء ~ |
"ve kırmızı gülleri" | Open Subtitles | ~ و ورودا حمراء ~ |
Ben onlan hiç konuşmadım ki, sadece bi Çiçek almasını söyledim. | Open Subtitles | كنت فقط أطلب منه أن يشتري ورودا مني |
"İncinir miydin acaba Sana hiç Çiçek almadım diye? | Open Subtitles | هراء هل تنجرح مشاعرك " إذا لم أرسل لك ورودا ؟ " أبدا |
Nişanlınıza Çiçek getirdiniz mi? | Open Subtitles | هل لديك ورودا لتقدمها لخطيبتك؟ |
Sana Çiçek aldım. Belki en sevdiğin Çiçek değil. | Open Subtitles | أحضرت لك ورودا وربما ليست بمفضلتك |
Senden arabana binip, bir demek Çiçek alıp onları Donna'ya götürmeni istiyorum. ve şükret dokunabileceğin canlı gerçek bir kadının var. | Open Subtitles | أريدك أن تركب في سيارتك تشتري ورودا و تعطيها لـ (دونـا) و تحمد الله أن فتاة حقيقية تركتك تلمسها |
Çiçek almam lazımdı. | Open Subtitles | علي ان اعطيها ورودا |
Danny Greenwood neredeyse ikinci katta ve Charlotte'un küçük yuvasına Çiçek gönderiyor. | Open Subtitles | (داني جرينوود) في هذه اللحظة يرسل للصغيرة (شارلوت) ورودا |
Çiçek yok, şapka da yok. | Open Subtitles | لا أريد ورودا أو قبعات |
Sabini ve Solomonlar Çiçek gönderip taziyelerini ilettiler. | Open Subtitles | (سابيني) و (سولومون) أرسلا بالفعل تعازيهما , و ورودا |