Meslektaşlarımla beraber yatak odasının gerçek olan sırlarının ortaya çıkmaması için yıllarımızı verdik. | Open Subtitles | انا وزملائي امضينا سنينا . في ابقاء الحقيقه بشأن هوايات غرفه نومه مكتومه |
Ama burası tam da meslektaşlarım ve benim geleceğim yerdi zaten. | Open Subtitles | ولكن هذا هو بالضبط المكان الذي كنت أنا وزملائي متجهون اليه |
İş arkadaşlarım ve ben 2016 yılında Seattle'da Sivil Cumartesileri düzenlemeye başladık. | TED | بدأت أنا وزملائي تنظيم أيام السبت المدنية في مدينة سياتل سنة 2016. |
Halk oldukça meraklı ve meslektaşlarım Cuiver ve Sicard, İç İşleri Bakanı'ndan onu Paris'e nakletmek için izin aldı. | Open Subtitles | الفضول الشعبي مرتفع، وزملائي حصلوا على تصريح من وزير الداخلية لنقله إلى باريس. |
İlk beş yıl, ben ve iş arkadaşlarım fabrikadan hiç çıkmadık. | TED | ولخمس سنوات لم أترك أنا وزملائي المصنع قط. |
Ve ülkemi yüzüstü kalmasına izin vermemişimdir... Mürettebatımı, yüzüstü bırakmamışımdır. | Open Subtitles | ولم أخذل بلادي وأفراد طاقمي, وزملائي الجنود |
2013 yılında, Meslektaşlarımla birlikte CRISPR teknolojisini kullanarak insan hücrelerinde bazı değişimler yaptık. | TED | في عام 2013، أجريت أنا وزملائي تغييرات على خلية بشرية باستخدام أداة ربما سمعتم عنها تدعى كريسبر. |
Meslektaşlarımla birlikte bir an önce onu incelemek istiyoruz. | Open Subtitles | أنا وزملائي نرغب في أن نختبره في أقرب فرصة ممكنة. |
Meslektaşlarımla beraber, yıllar boyu takımınız hakkında çok şey işittik. | Open Subtitles | أنا وزملائي سمعنا الكثير عن فريقك لسنوات عدة. |
Benim durumumda, son 9 senedir, bazı komşularım, birkaç arkadaşım, meslektaşlarım ve hatta menajerim bile, geçmişim hakkında bir şey bilmiyordu. | TED | في حالتي، خلال السنوات التسعة الماضية، بعض جيراني، بعض أصدقائي وزملائي وحتى وكيلي، لم يعرفو عن تاريخي. |
Şu anda yeni şifre politikasını uygulamaya başladıklarında, birçok kişi, meslektaşlarım ve arkadaşlarım bana gelip: "Of, gerçekten kullanışsız. | TED | والآن، بعدما طبقوا هذه السياسة جاء إليَّ الكثير من الأشخاص وزملائي وأصدقائي "وقالوا "رائع هذا غير صالح للاستخدام حقًا |
Bu bilmek istediğimiz soruydu, meslektaşlarım ve ben eldeki verileri derinlemesine incelemeye karar verdik. | TED | كان هذا هو السؤال الذي أردنا معرفته، لذلك قررتُ وزملائي الغوص العميق داخل البيانات. |
Eğer ailem, arkadaşlarım, iş arkadaşlarım ve dışarıda bana yardım eden onca yabancı olmasaydı bugün olduğum yerde olamazdım. | TED | لم أكن لأصبح هنا اليوم إذا لم تساعدني أسرتي وأصدقائي وزملائي والعديد من الغرباء الذين ساعدوني كل يوم في حياتي. |
İş arkadaşlarım ve ben, sivrisinekleri vadiden çıkarmak için yeni bir fırsat olduğu kanısındayız. | TED | أعتقد أنا وزملائي أن أمكانية جديدة أُتيحت لنا لتخليص هذا الوادي من البعوض. |
İş arkadaşlarım ve ben doğru haberciliği görmezden gelmeye başlayıp hiçbir doğruluğu olmayan ve usulsüz haberler üretmeye başladık. | Open Subtitles | أنا وزملائي بدأنا بتجاهل دقّة التقارير وبدأنا في إصدار تقارير غير صحيحة وقانونية |
Çok teşekkür ederim, Bayanlar, baylar arkadaşlarım ve meslektaşlarım. | Open Subtitles | شكرا جزيلا أيها السيدات والسادة أصدقائي وزملائي |
- Sandalyeler. Garip olmayan bir parti istiyorum. Müşterilerim ve iş arkadaşlarım gelecek. | Open Subtitles | أريد حفلة ليست غريبة، فسيحضر عملائي وزملائي في العمل.. |
Ve ülkemi yüzüstü kalmasına izin vermemişimdir... Mürettebatımı, yüzüstü bırakmamışımdır. | Open Subtitles | ولم أخذل بلادي وأفراد طاقمي, وزملائي الجنود |
Ben ve ekibim beyaz yelpazeyi tutukladık. | Open Subtitles | أنا وزملائي اوقفنا الرجل ذو المروحة البيضاء |
Kız kardeşlerimi, takım arkadaşlarımı sorguluyorlar. | Open Subtitles | إنهم يستجوبون أخواتي وزملائي في الفريق |
Bir biyoteknoloji firmasında, ben ve çalışanlar nazik görünenlerin lider olarak görülmesinin iki kat daha muhtemel olduğunu ve çok daha iyi iş yaptıklarını bulduk. | TED | في مؤسسة للتكنولوجيا الحيوية، وجدت أنا وزملائي أن الأشخاص الدمثين يتضاعف احتمال رؤيتهم كقادة، وأداؤهم أفضل بشكل ملحوظ. |