"وسترى" - Traduction Arabe en Turc

• göreceksin
• gör
• görürsün
• göreceksiniz
• görün
• görürsünüz
• anlayacaksın

Yukarı Doğu Tarafı'nda biraz daha takıldığında bunu sürekli göreceksin.
ابقى بجوار الجانب الشرقي مدة أطول وسترى ذلك طوال الوقت

O zaman gözlerimin içine bak ona yardım edebilecek kişinin ben olduğumu göreceksin.
ثم عليك أن ننظر إلى عيني، وسترى أنا الشخص الوحيد الذي يستطيع مساعدته.

Bana bir vurucu, biraz da top ver ve onu nasıl şaşırtıyorum gör.
أعرف لعبة الكريكيت . أعطني ضارب الكرة، وكرتين، وسترى لو كان بإمكاني إذهاله.

Şimdi bununla ilgilenebilir, ya da bekleyip tüm gazetelere sıçradığını görürsün.
يمكنك الاهتمام بهذا الآن أو الأنتظار وسترى أنه منشور بجميع مجلات الصحف

Pulsar her dönüşünde aniden parlayan bir ışık size ulaşacak ve siz onu inanılmaz parlak bir işaret olarak göreceksiniz.
ستكون في مسار شعاع النجم النابض وهكذا ، مع كل دوران سيومض الشعاع أمامك ، وسترى هذه المنارة الساطعة الرائعة

Onunla zaman geçir ve göreceksin ki korkulacak hiçbir şey yok.
قضاء بعض الوقت معه، وسترى أن لا يوجد شيء نخاف من.

Sen barda durup sahneyi göreceksin.
ستقف عند الحانة وسترى الحافلة عند وصولها

Ekrana bakarsan ilginç bazı görüntüler göreceksin.
انظر إلى الشاشة وسترى بعض من الصور الشيقة

Dikkat et. Bir dahinin nasıl bir efsane yarattığını göreceksin
أعرني إنتباهك وسترى كيف يصنع العبقري الأساطير

Yedi Kapı'dan geçeceksin ve karını ve çocuklarını tekrar göreceksin ve... sonsuza dek mutlu olacaksın.
ستعبر السبع بوابات وسترى زوجتك وأطفالك ثانيا وتبتهج معهم إلى الأبد

Resim bitinceye kadar bekle, haklı olduğumu göreceksin.
أنتظر حتى تنتهى الصوره وسترى أننى كنت محقاً

Bekle ve ne kadar iyi olduğumu gör.
إنتظر وسترى كم أنا جيدة أنت وعدتني أن أتولى الأمر

Şimdi, sosun kırmızı kabarcıklarını izle ve hayatının nasıl sürebileceğini gör.
الآن، راقب صلصة الفقاعات الحمراء وسترى الحياة التي كان يمكن أن تحصل

Bana bir daha şirin de de o skalpelle ne yapıyorum gör.
همم. نادني جذابه مره أخرى وسترى ما أستطيع عمله بالمشرط

Ama gerçekten karanlık olduğunda en karanlık zamanda birçok şey görürsün, birçok muhteşem şey.
ولكن عندما تكون الأشياء جداً مظلمة. هيّ من تجلب الظلاّم. وسترى الكثير من ذلك، والكثير من الأشياء المذهلة.

Önümüzdeki Büro uyum yemeğine gelirsen yüzlerce görürsün.
تعال معنا فى عشاء مكتب الاقامه القادم وسترى الالاف منهم

pekala, kasedi izlemeni istiyorum, ve sende makinanın kusurunu görürsün tamammı ?
حسنا, أريدك أن تراقب الشريط وسترى العيوب في أدائك حسنا؟

Şimdi Londra'ya gidin, Parlamento meydanındaki anıtlarda ve David Lloyd George'un anıtında sadece üç sözcük olduğunu göreceksiniz: David Lloyd George.
الآن مايوازي هذا في لندن في ساحة البرلمان وسترى أن نصب ديفيد لويد جورج يتضمن ثلاث كلمات: ديفيد لويد جورج.

Bulunduğunuz yerden ileriye dikkatlice bakın -- Demek istediğim, buradan bir teleskopla bakın -- ve yıldızlara benzer şeyler göreceksiniz.
أعني من هذا المكان باستخدم التليسكوب.. وسترى أشياء تبدوا مثل النجوم.

Mağazamıza gelin ve ne yapabileceğini kendiniz görün.
تعال إلى التخفيضات , وسترى ما الذي يمكن القيام به

Saf değillerdir. Hangi dine bakarsanız bakın sürekli tekrarlanan kavgaları tartışmaları görürsünüz.
انظر إلى أي دين وسترى النزاعات والخلافات موجودة في كل مكان.

Arenada kemiklerini kırdığımda acıdan yerde kıvrandığında o zaman,Kralın kim olduğunu anlayacaksın.
داخِل صندوق حلبة ألمُصارعه, وبعدها ساحطم عِظامكَ وأسحقها. وسترى