Demek ki bayılmışsan ve yolun ortasında yatıyorsan, birkaç şey kaçırabiliyorsun. | Open Subtitles | كما يبدو، عندما تفقد وعيك وتكون ممدداّ في وسط الطريق تفوتك بعض الأمور |
Geri döndük. yolun ortasında bize ateş ediyordu. | Open Subtitles | قمنا بالدوران فوجدناها وسط الطريق تصوب علينا النار |
Gün ışığında, yolun ortasında yapmıyoruz, hayır. | Open Subtitles | ليس فى وضح النهار , فى وسط الطريق, نحن لا نفعل |
Bilmiyorum. yolun ortasında durmamalıyız. Haydi. | Open Subtitles | لا أعرف ، يجب أن نخرج من وسط الطريق ، هيا |
Sanırım arabanı yolun ortasına park eden sen değildin. | Open Subtitles | اعتقد لم توقفي سيارتكِ في وسط الطريق علامات الجرف هذه كان ينبغي أن أعرف عندما رأيتهم |
-...bu sana onu sokak ortasında vurma hakkını vermez. - Beni vuracak mıydın? | Open Subtitles | فهذا لا يمنحكَ الحق بقتله وسط الطريق ؟ |
yolun ortasında daha güvende olmayacağım. | Open Subtitles | حسنا, أنا لست أكثر أمانًا وسط الطريق اللعين. |
Yani onu lokantada buldun. yolun ortasında değil. | Open Subtitles | اوه,اذا وجدتيها في العشاء ,ليس في وسط الطريق |
yolun ortasında duruyorsun, esas Tanrı senin belanı versin. | Open Subtitles | بل اللعنة عليك, فأنت تقفين فى وسط الطريق. |
Çünkü bazı hillbilly setleri Bir Cadılar Bayramı la-la kadar Tanrım lanet yolun ortasında... | Open Subtitles | بسبب بعض سكان الجنوب قد فقدو عقولهم بسبب الهالوين في وسط الطريق اللعين |
Daha dün bir kadın ve çocuğunu yolun ortasında ölmüş gördüm. | Open Subtitles | فقط البارحة رأيت امرأة وطفلها ميتان في وسط الطريق |
Ve yolun ortasında kardeşimin kırmızı sırt çantasını görüyordum. | Open Subtitles | واستطعت رؤية حقيبة ظهر أخي الحمراء في وسط الطريق. |
Eğer benzinini önceden koysaydın yolun ortasında kalmazdın! | Open Subtitles | اذا وضعت البنزين فيه مسبقا لم تكن واقفا فى وسط الطريق |
yolun ortasında bir atı bırakmak ne aptallık! | Open Subtitles | ياله من أحمق ليترك حصاناً فى وسط الطريق |
yolun ortasında duruyordunuz ve tam size doğru geliyordu. | Open Subtitles | كنت تقفين فى وسط الطريق وكان قادم نحوك. |
Daireler çizebilir, tek yön yola ters yönden girer ya da yolun ortasında duruverirsiniz. | Open Subtitles | "يمكنك القيادة في دوائر"، "تذهب في الاتجاه الخاطئ، في طريق طويل مسدود"، "أو قف وسط الطريق فقط". |
yolun ortasında. Neredeyse ona çarpacaktım. | Open Subtitles | في وسط الطريق كنت على وشك صدمهاا |
İnsanlar yolun ortasında yürüyor. | Open Subtitles | الناس يسيرون وسط الطريق بدون أي إهتمام |
Lanet kadının yolun ortasında ne işi var? | Open Subtitles | -مالذي تفعله هذه المرأة بوقوفها وسط الطريق اللّعين ؟ ! |
Clark, tek hatırladığım inşaat malzemelerinin arasında durduğum ve seni yolun ortasında dururken izlediğim. | Open Subtitles | (كلارك)، كل ما أتذكره هو اختفائي خلف بعض المعدات وأنت تقف وسط الطريق. |
Biri benim kalemi yıktı topum yolun ortasına yuvarlandı... uçurtmam ağaca takıldı, ve ben... | Open Subtitles | أحدهم داس على قلعتي الرملية وكرتي تدحرجت للخارج في وسط الطريق وطائرتي الورقية اكتشفت على الشجرة ... وأنا لا يمكنني |
O da sokak ortasında öldürülmüştü. | Open Subtitles | و أيضًا تُرك ليموت في وسط الطريق |