Bir adam botunda, Okyanusun ortasında ve küçük bir köpekbalığı görüyor. | Open Subtitles | كان هناك رجل على قاربه في وسط المحيط وراى جرواً اسود |
Okyanusun ortasında, bir kasırga sırasında büyük bir su baskını oldukça muhtemel. | Open Subtitles | , في وسط المحيط خلال الإعصار تعتبر الكثير من الفيضانات احتمالاً واضحاً |
küçüçük bir nokta gibi hissederim, küçük bir damla gibi Okyanusun ortasında yüzen. | TED | أشعر بأنني نقطة صغيرة، قطرة ماء صغيرة تسبح وسط المحيط. |
Kendine bir sörf tahtası alıp okyanusun ortasına gitmeni ve ortadan kaybolmanı istiyorum. | Open Subtitles | ,أريدك أن تشتري لوح تزلج .لتذهب إلى وسط المحيط و تختفي |
Atlantik okyanusunda bir kıta, ileri bir uygarlığın merkeziydi. | Open Subtitles | قاره فى مكان ما وسط المحيط الأطلنطى والتى كانت مقر لحضاره متقدمه تملك تكنولجيا أحدث كثيراً مما نملك |
Pasifik'in ortasında ıssız, küçük bir ada. | Open Subtitles | هذه جزيرة صغيرة منسية في وسط المحيط الهاديء |
Hint Okyanusu'nun ortasında ücra bir askeri üs. | Open Subtitles | قاعدة عسكرية مهجورة في وسط المحيط الهندي. |
Pasifik Okyanusu'nun ortasındaki bir adada dünyaya geldik. | Open Subtitles | في جزيرة تقع في وسط المحيط الهادئ |
Hastalar genelde hastanede, Okyanusun ortasında bir adada olduklarından daha iyidir çünkü ne olacağı hiç belli olmaz. | Open Subtitles | حسنا,المرضى من الأفضل لهم أن يكونوا في مشفى بدلا من وسط المحيط,لأنكِ لا تعلمين أبدا ما قد يحصل |
Çünkü Okyanusun ortasında bir aile kayıkta mahsur kalsa ebeveynlerden biri kürek çekmek zorundadır. | Open Subtitles | لأنه لو كنا عائلة عالقة في قارب النجاة في وسط المحيط أحد الوالدين لربما يريد الاستمرار في التجديف |
Tanrıya şükür Okyanusun ortasında değiliz. | Open Subtitles | حسنا، شكرا لك يا الهي لأننا لسنا وسط المحيط هل رأيتِ عيناها ؟ |
Okyanusun ortasında devasa bir çöp yığını var. | Open Subtitles | هناك هذه الكومة من القمامة في وسط المحيط |
Ve eğer Okyanusun ortasında mavi takımlı, ihtiyar bir adamın olduğunu fark ederseniz, ona biraz zaman ayırıp selam verin. | Open Subtitles | و إذا حدث و رأيت عجوز يرتدي بدلة زرقاء يخرج من وسط المحيط خذ وقتك لتقول هاودي |
Okyanusun ortasında teknesiz kalmışken çapayı kurtarmaya çalışmak gibi bir şey bu. | Open Subtitles | وكأنّك تنقذ مرساةً بينما أنت عالق بلا قارب وسط المحيط. |
Ama Okyanusun ortasında kaçısı olmayan bir gemide olacağız. | Open Subtitles | لكننـا سنكون في سفينة وسط المحيط بدون مهرب |
Okyanusun ortasında, internetsiz sıkışıp kalmış azgın denizciler. | Open Subtitles | البحارة المشتهين العالقين في وسط المحيط ولا وجود للواي فاي |
Bu sahadaki ilk günüm. Okyanusun ortasında bir balıkçı teknesindeyim. Hayat kurtarmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | هذا يومي الأول في الميدان، أنا وسط المحيط على متن سفينة صيد وأحاول إنقاذ أرواح. |
Şüphesiz ki Okyanusun ortasında bir yerdedir. | Open Subtitles | هيَ بِلاَ شَكّ ما زالت في مكان ما وسط المحيط |
Çünkü kaybetmiş olsaydın seni okyanusun ortasına götürüp balıklara yem yapardım. | Open Subtitles | لأنك إذا كنت قد فقدته، كنت قد أخذتك إلى وسط المحيط و جعلتك طعاماُ للأسماك. |
okyanusun ortasına inebiliriz, bir dağın tepesine, ya da içine. | Open Subtitles | .نحن يمكن ان نهبط في وسط المحيط .أو على جبل، أو داخل أحد الجبال |
Sonra da ne bileyim okyanusun ortasına atarız. | Open Subtitles | لا أعلم، نلقيها فى وسط المحيط. |
Pekala, benim dileğim Atlantik okyanusunda yüzmek, bugün. | Open Subtitles | أتمنى أن نقوم بالسباحة في وسط المحيط الأطلسي .. اليوم |
3 saat önce masamda oturuyordum. Sonra şiddetli bir fırtınanın içinde Atlantik'in ortasında bir yere uçtum. | Open Subtitles | منذ ثلاث ساعات كنت جالساً في مكتبي، ثم تم نقلي جوياً إلى وسط المحيط الأطلسي |
Bir esmer yosun örtüsü Atlas Okyanusu'nun ortasında sürükleniyor. | Open Subtitles | حصيرة من الأعشاب البحرية تجرف في وسط المحيط الأطلسي. |
Kilauea, Pasifik Okyanusu'nun ortasındaki takım adalardan Hawaii'nin Büyük Adası üzerindedir ve subdüksiyon bölgelerinden binlerce kilometre uzaktadır. | Open Subtitles | تقع (كيلويا) في الجزيرة الكبيرة (هاواي)، جزيرة من سلسلة جزر في وسط المحيط الهادي. بعيدة آلاف الأميال عن أي نطاق غوران. |