Şimdi bu yöntem düşük maliyetli bir çözümken, çevresel açıdan veya insan sağlığı ve güvenliği açısından kesinlikle uygun bir çözüm değildir. | TED | في حين قد يكون هذا حلاً ذا تكلفة إقتصادية منخفضة فهو بالتأكيد ليس منخفض التكلفة بيئياً أو على مستوى صحة وسلامة الإنسان |
Kendi güvenliğiniz ve diğer yolcuların güvenliği için bagajlarınızı lütfen terkedilmiş olarak bırakmayın. | Open Subtitles | من أجل سلامتكم وسلامة باقى الركاب الرجاء عدم ترك حقائبكم بلا ملاحظة جيدة |
Kendi güvenliğiniz ve diğer yolcuların güvenliği için, yerlerinizden ayrılmayın. | Open Subtitles | لأجل سلامتكُم وسلامة الرُكاب المُرافقونَ معكم برجاء البقاء فى مقاعدكم |
hem bu ameliyatlara imkân vermeyen hem de imkân olduğunda da güvenliğini engelleyen anestezi. | TED | والتي تتسبب في إعاقة الوصول في المقام الاول وسلامة تلك العمليات الجراحية إذا حدثت وهي التخدير |
Amerikan halkının güvenliğini temin etmek için yeminli görevimi yerine getirebilirim ve getireceğim. | Open Subtitles | وسأفعل ما يمليه عليَّ واجبي بضمان أمن وسلامة الشعب الأمريكي |
Antikaların ve sanat eserlerinin güvenliğini kim sağlıyor dersin? | Open Subtitles | ومن هو برأيك المسؤول عن حفظ القطع الأثرية وسلامة عملِ الفَنَّ؟ |
Senin ve bu masadaki herkesin güvenliği için düşünüyorum, evet. | Open Subtitles | ،من أجل سلامتك وسلامة كُل من حول الطاولة هذه، نعم |
Yaşamı, arkadaşları olan Vestaların yaşamları ve Roma'nın güvenliği ona bağlıydı. | TED | حياتها وحياة رفيقاتها العذراوات وسلامة روما نفسها تعتمد على ذلك. |
Sıradan insanların yaptığı gibi canın istediği parçayı söküp alamaz kendisine çünki bu ülkenin güvenliği sağlığı onun seçimine bağlı | Open Subtitles | ليس شخصا بلا قيمة ولكن خياره يعتمد على امن وسلامة صولجانه |
Bu ulusun devamı, güvenliği ve refahı için gereken ne ise yapan! | Open Subtitles | أقوم بما يجب لاستمرار أمن وسلامة هذا البلد |
Kardeşimin güvenliği ahmak gorillerin elindeyken nasıl sakin olabilirim? | Open Subtitles | كيف عساي أهدأ وسلامة أخي بين أيادي غوريلات غير كفؤة؟ |
Tamirattan, müşterilerimizin güvenliği ve sağlığından sorumlusun. | Open Subtitles | ،أنت مسئول هنا عن الصيانة وسلامة وصحة عملائنا |
O zamanlar efendim, kocam için, onun güvenliği ve akıl sağlığı için daha çok korkmuştum. | Open Subtitles | حسنا , في ذلك الوقت , يا سيدي كنت خائفة أكثر على زوجي على سلامته وسلامة قراراته |
Konsey'in bir diğer toplanma sebebi de, tahtın varisi Ekselansları Prens Edward'ın güvenliği ve emniyeti için yapılan düzenlemeler ile, kendisinin dünyevi ve ruhani refahını arttırmak için yapılan hazırlıkları konuşmak. | Open Subtitles | لمناقشة جميع الترتيبات اللازمه لأمن وسلامة صاحب السمو الأمير إدوارد و وريث للعرش |
Her şeyi bu ülkenin güvenliği için feda ettim. | Open Subtitles | لقد ضحيت بكل ما أملك من أجل أمن وسلامة هذا البلد |
Eğer dışarı çıkarsanız, seninle bir anlaşma yapacağım ve sen ve kızlarının güvenliğini sağlayacağım. | Open Subtitles | سوف أعمل أتفاقاً ووعد لسلامتك وسلامة بناتك، إذا خرجتِ |
Sally deniz aşırı görev yapan askerlerimizin güvenliğini ve ulusal güvenliğimizi tehlikeye atıyor. | Open Subtitles | إن سالي تهدد أمننا القومي وسلامة قواتنا الشجاعة التي تؤدي خدمتها في بلاد العالم إنها توصل رسائل |
Devletimiz, sizin ve buradaki herkesin güvenliğini sağlamlaştırmamız için Katedral'e bazı güvenlik sistemleri yerleştirme kararı aldı. | Open Subtitles | قررت الحكومة القيام ببعض التحسينات هنا في الكاتدرائية من أجل سلامتك وسلامة الأخرين |
Yarın oylamadan önce gazın etkisini ve güvenliğini teyid eden bir gösteri yapacağız. | Open Subtitles | غداً قبل التصويت، سنقدم لكم عرضاً حول كفاءة وسلامة هذا الغاز |
Ve şimdi, ne yazık ki senin ve çocukların güvenliğini tehlikeye soktum. | Open Subtitles | والآن، للأسف الشديد... فقد عرضتُ سلامتك وسلامة الأولاد للخطر |