Kertenkele derisi ve platin zinciri olmasına rağmen bunun bir cüzdana ait olduğunu zannetmiyorum. | Open Subtitles | رغم جلد السحلية وسلسلة البلاتين لا أظن هذا مقبض حقيبة |
Katı roket iticileri için nozül kontrolü ve ateşleme zinciri hazırlandı. | Open Subtitles | تم تفقد فوهة صواريخ الدفع الصلبة, وسلسلة الإطلاق جاهزة |
Bayan Borden'nın altın saati, zinciri ve 20 doları çalınmış. | Open Subtitles | ، ساعة ذهبية وسلسلة تمت سرقتهم من السيدة بوردن و 20 دولار نقدا |
Silahı elimde tutmadım. Delil zinciri sağlam kaldı. | Open Subtitles | ولم يترك حوزتي وسلسلة الأدلة محفوظة |
Folsom mahkum topu ve zinciri, sana değil, gölgene bağlı. Rahatsız etmez. | Open Subtitles | {\pos(192,230)} كرة وسلسلة سجن (فولسوم) مرتبطة بظلكِ وليس جسدكِ، إنّها لا تُغضب. |
Düzen, disiplin ve emir komuta zinciri. | Open Subtitles | النظام، والانضباط وسلسلة القيادة |
İp, tenis raketi, kürek, bisiklet zinciri bul ve bir de kızartma tavası! | Open Subtitles | أحضر حبل, ومضرب تنس, ومجرفه, وسلسلة, - ومقلاه ! |