Bana ona ait bir şey getirmeni istiyorum, değer verdiği bir şey atkı ya da eldiven veya tişört, tatlım? | Open Subtitles | اريدك ان تجلبي لي شيئ من اغراضه شيئاً.. كان قريبا عليه مثل وشاح أو قفاز أو قميص حسنا يا عزيزتي |
Dinle Pedro, Penny'e en sevdiği mağazadan güzel bir atkı aldım. | Open Subtitles | اسمع اشتريت وشاح جميل جدا من اجل بيني من متجرها المفضل |
Yaşlı bir moruk tanıyordum, elleri çok titrerdi, bardağı ağzına götürebilmek için bileğinin etrafına eşarp bağlardı. | Open Subtitles | أعرف متسكع عجوز كانت يداه مرتجفة جدًا ربط وشاح حول معصمه ليجعل كأسه تصل لفمه |
Ne zaman bir şey yapsam, o ne derdi, diye düşünüyorum. "Bugün hava soğuk eşarp tak." Ama son zamanlarda, küçük şeyleri unutuyorum. | Open Subtitles | وكل مرة أفعل شيئاً, أفكر في ماذا كان سيقول: الجو بارد, إلبسي وشاح ولكن مؤخرا بدأت أنسى أشياء صغيرة |
Eğer bir resim varsa, yeşil bir şal giyiyor olabilir. | Open Subtitles | إذا كانت هناك صورة , ربّما هي مرتدية وشاح أخضر |
Uzun boylu, mavi gözlü. Kareli paltosu, şapkası, atkısı ve eldivenleri vardı. | Open Subtitles | هو طويل عيناه زرقاوين يرتدي معطف وقبعة وشاح وقفازات |
Birileri bana dolaptan bir fular getirebilir mi? | Open Subtitles | هل يمكن أن يحضر لي أحدكم وشاح من الخزانة؟ |
Bu yüzden o aptal atkı mağazasına girmek zorunda kalmıştım. | Open Subtitles | قام بسرقة وشاح مفاتيح البيانو، وهو السبب الذي جعلني أذهب |
Bu bir atkı oyuncak. Görsel ve işitsel sinyali göstermek için, yunusu klavyeye yönlendirmeye çalışıyorum. | TED | هذا وشاح لعب، وأنا أحاول أن أجذب الدلفين عبر لوحة المفاتيح، لأريها الإشارة المرئية والصوتية |
Kırmızı, açık ayakkabılar giyer. Mantrası şudur: Bir atkı iyidir ama iki atkı daha iyidir. | TED | ترتدي حذاء أحمر ساطِع. وشعارها: “وشاح واحد يكون جيد، لكن اثنان يكونان أفضل”. |
Birkaç dosya almaya geldim. Yeni eşarp mı aldın? | Open Subtitles | أتيت فقط لآخذ بضعة ملفات أهذا وشاح جديد؟ |
Daha önce senin, böyle bir eşarp taktığını pek hatırlamıyorum. | Open Subtitles | انا لا أعتقد انني رأيتك ترتدي وشاح من قبل |
Efendim, boynuna bağlanmış kırmızı kenarlı beyaz bir eşarp vardı. | Open Subtitles | عن عنقها، يا سيدي، وشاح ابيض مطرز بالاحمر,مربوط |
Şey, burada şal desenli eşarbı olan bir tek sen varsın, demek ki... | Open Subtitles | حسنا، أنتى الوحيدة هنا التى ترتدى وشاح بيسلى لذا |
şal sevgilim için olmalıydı ama... | Open Subtitles | يُفترض أن يكون وشاح محبوبتي ..لكن عوضاً عن ذلك |
Biliyor musun? Mary'min de böyle bir atkısı vardı. | Open Subtitles | تعرفى، ماري كان عندها وشاح مثل ذلك. |
Gözetleme atkısı. | Open Subtitles | وشاح للاعمال الميدانية انه جميل |
Bunu yapmam için tek ihtiyacım olan şey bir fular. | Open Subtitles | كل ما أحتاجه هو وشاح لكي أضلل من حولي. |
Bak ne diyeceğim, bana buralarda bir kadının nerede karanlık bir bar bulup içki içebileceğini gösterirsen eşarbı bırakırım. | Open Subtitles | وسوف تتيح لديك هذا وشاح إذا تبين لي أين يمكن الحصول على فتاة شراب الصعب في شريط مظلم بالقرب من هنا. |
Etrafınızda bir buluttan ziyade bir kuşak oluşturacak bir parfüm. | Open Subtitles | انتِ تريدين وشاح بدلا من سحابه حولك؟ |
Geçen yıl Clearwater fuarında onunla bir kurdele kazandığınızı görmüştüm. | Open Subtitles | رأيتكِ تربحين وشاح في مسابقة المقاطعة للخنازير في العام الماضي |
Atkın güzelmiş, çük kafa! | Open Subtitles | وشاح جميل، أيها الأبله |
Gecenin 11'inde fuları ne yapacaktın ki? | Open Subtitles | لم تحتاجين إلى وشاح في الساعة 11 مساءً؟ |
Müvekkilime izin verir miydiniz, memurlarınızla birlikte... ..kendi atkısını arayabilir mi? | Open Subtitles | هل تسمحون موكلي للذهاب مع ضباط الخاص للبحث عن وشاح نفسها؟ |
Yüksek deri çizmeleri, poturları, eski deri bir ceketi, muhteşem bir kaskı, ve o fevkalade gözlükleri, ve illa ki beyaz bir şalı olurdu rüzgarda uçuşan. | TED | يرتدي حذاء جلدي طويل, بنطال , سترة جلدية قديمة, خوذة رائعة وتلك النظارات البديعة وحتما وشاح ابيض ليتطاير مع الرياح |
Hırka değil, panço. | Open Subtitles | هذا ليس جلباب هذا وشاح |
Poltava'da dul kaldın. Bir dulun duvağı hediyendi. | Open Subtitles | (لقد تم ترميلك في (بوتافا و وشاح أرملة كان هو هديتك |
Hiçbir şey kalmadı, ne bir mendil ne bir çarşaf. | Open Subtitles | لم يبقى شي ... لا وشاح ولا حتى ملاءة |