Büyük bir gülümsemesi var. Büyük bir Kişiliği var. | TED | هي تملك ابتسامة كبيرة .. وشخصية رائعة |
Çünkü bu İsa karakteri bayağı kaslıymış. | Open Subtitles | وشخصية المسيح أعني، أنّه كان يرتدي قطعة قماش صغيرة وحسب |
Zak'e verdiği zarar agresif ve kişiseldi. | Open Subtitles | الأضرار التي لحقت زاك كانت عدوانية وثيقة وشخصية |
Neredeyse gidip Agent Booth'un büyüleyici kişiliğini görmek zorunda kalacaktık. | Open Subtitles | لقد أستحقت عناء النقل تقريباً وشخصية العميل بوث الساحرة |
Bu üzümler şuruba dönüştü ve şişenin içinde sessizce stil, karakter ve incelik geliştirmekteler | Open Subtitles | تحول العنب الى عصير داخل الزجاجات فى هدوء متحولا لقوة وشخصية تدوم عبر الأزمنة |
Oğlunuz bölünmüş kişilikli bir narsist. | Open Subtitles | ابنك له شخصية نرجسية وشخصية مقسومة |
Sana kişisel ve zor bir soru soracağım. | Open Subtitles | سأقوم بإعطائك أسئلة صعبة وشخصية , نيتي ليست إحراجك |
Bu konferansta duyduğumuz çoğu şey bireysel tecrübeler ve kişisel tecrübelerle ilgili. | TED | يتعلق الكثير مما سمعناه في هذا المؤتمر بتجارب فردية وشخصية. |
Şahane bir kadın. Kişiliği harikaydı. | Open Subtitles | امرأة جميلة، وشخصية رائعة |
Kişiliği de çok iyi. | Open Subtitles | وشخصية رائعة أيضاً. |
Kimsenin taklit edemeyeceği bir Kişiliği. | Open Subtitles | وشخصية لا يمكن تزييفها |
Bir insanın karakteri ise zaferin tadını nasıl çıkardığıyla değil bozguna nasıl katlandığıyla belirlenir. | Open Subtitles | وشخصية أحدهم لا تُحدد بكيف يستمتع هو أو هي بالنصر بل كيف سيتحمل أو تتحمل هي الهزيمة |
Bakışı ve karakteri olan | Open Subtitles | رجل ذو رؤية ... وشخصية |
Ben gerçekten o ışıl ışıl kişiliğini o tatlığını çok seviyorum. | Open Subtitles | ها ني) مشغولة ، تعمل بجد) وشخصية لطيفة ، أحبها حقا |
Aile içi şiddet davası değil aynı zamanda Bay Simpson'un karakter ve kişiliğini de sorgulayamayız. | Open Subtitles | وليست بقضية عنف عائلي كما أنها ليست بالتحقيق بالخصائص (وشخصية السيد (سيبمسون. |
Ve ben bu kitabı aldım, ve ben -- çevirdiğim ilk sayfasından bunun tam da istediğim kurgu ve zaman peryoduydu. Ve bana lazım olan karakter de Taipingli asiydi, Qualin yakınlarındaki ve dışındaki yerlerde vaki buluyordu, ve kendisinin tanrının oğlu olduğunu düşünen bir karakter. | TED | وبدات هذا الكتاب و اول صفحة قلبتها كانت القواعد والمدد الزمنية ونوعية الشخصية التي اردتها كانت الثورية تحدث في منطقة قرب قيولين وخارجها وشخصية تعتقد انها ابن إلاله. |
Çok güçlü kişilikli. | Open Subtitles | وشخصية قوية ً |
Hydra'yı seçtim. Önemsiz, kişisel ve bencil nedenlerden dolayı. | Open Subtitles | أنا اخترت هايدرا لأسباب أنانية وشخصية |
Ama etik ve kişisel nedenlerden dolayı onun iş anlaşmalarına hiç bulaşmam ben. | Open Subtitles | لكنني لا أتدخل أبداً في صفقاته التجارية -لأسباب أخلاقية وشخصية أيضاً |