"وشريرة" - Traduction Arabe en Turc

    • ve
        
    • kötü
        
    Ön yargı ve yanlılığı düşündüğümüzde aptalca ve kötü şeyler yapan aptal ve kötü insanları düşünmeye meyilliyiz. TED حين نفكر في التعصب والتحيز، نميل إلى التفكير في أناس أغبياء وأشرار يقومون بأعمال غبية وشريرة.
    İnanılmaz güçlü devletin kudretli ve alçak güçleri bağımsızlık, bireysellik ve fırsat konseptlerine eğilimi kolektifleştiriyor. TED بسبب قوى ذات نفوذ وشريرة للحكومة العاتية جدًا، التي تسحق الميول المشتركة للحرية والفردية والفرصة.
    Alman çocuklarına, kendi güç ve saflıklarından gurur duymaları budala ve şeytanî Yahudileri ise hakir görmeleri öğretildi. Open Subtitles تعلم أطفال المدارس الألمان أن يحتقروا الثقافة اليهودية بأعتبارها ثقافة خاملة وشريرة وأن يفخروا بقوتهم ونقاء سلالتهم
    Sağlık bakanlığı aradı. Haberler çok kötü. Open Subtitles قرار إدارة الأغذية والعقاقير أخبار سيئة وشريرة
    Springfield, "Hareketçiler" adı verilen tuhaf ve kesinlikle kötü bir tarikat tarafından yönetiliyor. Open Subtitles "لقد إجتاجت "سبرينغفيلد" طائفة غريبة وشريرة في الغالب مطلقين على أنفسهم اسم "الأريوسيين"،
    Senin balinaları ve diğer şeyleri kurtarma taraftarı olduğunu biliyorum ama bu adamlar bir avuç vahşi, çok üreyen, hipertiroidli(**), görünmez fareler. Open Subtitles قد واجهتم وعانيتم من الكثير ولكن لابد أن هذه الأشياء شريرة اكثر من اللازم قوارض غريبة وشريرة
    ve o yasak gecede..ne olursa olsun Open Subtitles لتلك الليلة المحرمة. ليلية طويلة جدا وشريرة. مع ذات الشعر البني باتشيبا
    Şımarık ve kötü kalpli olduğunu düşünüyordum ama artık üzgün ve yalnız olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles كنت أظن أنها مدللة وشريرة ولكن الأن أعتقد أنها حزينة ووحيدة
    Bunca güzel şeyi yaratan Tanrı'nın aynı zamanca korkunç ve kötü şeyleri nasıl yarattığını soruyor. Open Subtitles إنها عن، كيف للرب، الذي خلق كل هذه الأشياء الجميلة في العالم أن يخلق أشياء مخيفة وشريرة كذلك
    Ama refahınız ve sıhhatinizle değil, servetinizle ilgilenen bir adam tarafından şiddet dolu, çirkin bir ortamda büyümek, hiç yoktan iyi değildir. Open Subtitles لكن أن يتربى المرء في بيئة عنيفة وشريرة على يد رجل يهتم بثروة المرء أكثر مما يهتم براحته وسعادته ليست أفضل من لا شيء.
    Konu ailemi korumaya gelince gaddar, hissiz ve yırtıcı oluyorum. Open Subtitles إنّي قاسية وعديمة الرحمة وشريرة حين يتعلق الأمر بالذود عن أسرتي.
    (Gülme sesleri) Ekonomik elitin kudretli ve alçak güçleri dünyanın varlıklarını ellerine geçirdi. TED (ضحك) بسبب قوى ذات نفوذ وشريرة للنخبة الاقتصادية، التي استولت على ثروة العالم.
    Sen salak, şeytani bir sadistsin ve seni öldürmek istiyorum. Open Subtitles أنت غبيه وشريرة سادية أريد أن أقتلك
    Bağışla beni. kötü ve acımazsız davrandım. Open Subtitles . سامحنى . لقد كنت قاسية وشريرة
    Kızımız suratsız, inatçı ve günahkar. Open Subtitles إنها حاقدة وعنيدة وشريرة
    Çok kötü ve şeytani şeyler gelecek. Open Subtitles أمور سيئة وشريرة جداً!

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus