Ben gençken şarkı söylemeyi çok severdim. Benim için bir tutku, bir hobiydi. | Open Subtitles | أحببتُ الغناء وأنا صغير كان هواية وشغف بالنسبة لي |
Işık saçan ve şık birisi sadece 100 yıllık siyahi bir baskıdan gelebilecek bir ruh ve tutku. | Open Subtitles | ...شخص متألق ...ويوجد لديه روح وشغف لا ياتي الا... من سنوات من اضطهاد الزنوج... |
Tahrik, tutku. | Open Subtitles | "إنها غريزة، وشغف"، |
Bill'in arkeoloji merakı, Mary'nin spor tutkusu ve insan sevgisi. | Open Subtitles | أهتمامات (بيل) بعلم الآثار. وشغف (مارى)بالرياضة وحب البشرية. |
Yeteneği ve tutkusu var. Üniversite... | Open Subtitles | لديها موهبه وشغف والجامعه |
Böylesine muhteşem bir katılım, okulun demokrasi tutkusunu yansıtıyor. | Open Subtitles | ياله من حضور رائع وشغف في هذه المدرسة للديموقراطية |
İsa'nın yaşadıklarını, onun tutkusunu her Paskalya Bayramı'nda adım adım yeniden yaşıyoruz. | Open Subtitles | لازلنا نعيد احياء ما حدث مع المسيح حب وشغف المسيح, خطوه بخطوه كل عيد. |