"وشقيقك" - Traduction Arabe en Turc

• Kardeşinle
• kardeşin
• kardeşinin
• ve kardeşini
• Kardeşinizle
• ve kardeşiniz
• ve kardeşinizi

Kardeşinle başka bir köpeğe çarptığını düşünüyorduk.
أنا وشقيقك بدأنا نتساءل إن كنت ستصطدم بكلب آخر

Kardeşinle birlikte şu iki arabayı Aintry'ye götürebilir misiniz?
هل تستطيع أنت وشقيقك قيادة سيارتين من أجلنا وإيصالها إلى " انتري"؟

Ama sen ve kardeşin, asil kandan olmamanıza rağmen, bütün şehri yönetebiliyorsunuz.
لكن أنت وشقيقك لا تسري بداخلكما دماء ملكيّة على الإطلاق وتلتفّان حول مدينة كاملة

Sadece ben değil, kardeşin, annen de aynı şekilde düşünüyor.
لا بد أن أمك وشقيقك يفكران كذلك

Senin ve kardeşinin yaklaşık dört yıl önce büyükannenize dava açtığı doğru, mu?
أصحيح أنّك وشقيقك قمتما بمقاضاة جدّتكما مذ 4 أعوام؟

İfadende söylediğin gibi Bay Perner'ı ve kardeşini, Bay Kajinek'in... öldürdüğünü onaylıyor musun?
هل تأكد شهادتك التي قلت فيها بأن السيد (برينر) وشقيقك قتلا بواسطة السيد (كاجينت)؟

Kardeşinizle birlikte bir gün bize yemeğe gelir misiniz?
هل تريد أنت وشقيقك الحضور لتناول العشاء معنا فى وقت ما ؟

Onları karşı tarafa geçiriyorum ve kardeşiniz de burda.
يمكنني أن أساعدهم على العبور للضوء وشقيقك لا يزال هنا

Eski karınız ve kardeşinizi düşününce, suç mahallinde olmadığınızı öğrenmemiz gerek.
بين طليقتك وشقيقك نحن بحاجة إلى حجة غيابك

Kardeşinle beraber Angeles Ulusal Ormanında kamp yapmaya gitmiştiniz.
أنت وشقيقك ذهبتما لمخيم في غابات " أنجليس " الوطنية

Kardeşinle seni yıllardır izliyoruz.
كنا نراقبك أنت وشقيقك على مدار سنوات.

Kardeşinle beraber öldürmeyi seviyor muydunuz?
أنت وشقيقك تحبون القتل معاَ ؟

Bahse varım onu Kardeşinle beraber... kapıda ayık, başarmış bir şekilde gördüğünde... küçük yüzünün... alacağı ifadeyi hayal ediyordu.
أراهن أنّه كان يتخيّل وجهك الصغير ...عندما تفتح الباب الأماميّ وتجده واقفاً هناك مقلعاً عن المشروب ومنتصراً وشقيقك بين ذراعَيه

Ah, kardeşin ve ben ona ulaşmaya çalışıyoruz,
أنا وشقيقك كنا نحاول الوصول إليها

Sen ve kardeşin bizi ve evi de yiyip bitireceksiniz.
أنت وشقيقك سوف تنهيان مخزون المنزل

Sen ve kardeşin sarı, Judah'ın eski odasında kalabilir.
(أنت وشقيقك (كلاوس يمكنكما البقاء في غرفة (جودا) القديمة

Senin ve kardeşinin buraya gelmesi Fenris'in bir lütfuydu.
انت وشقيقك تأتون الى هنا كانت مباركه من فينريس بالاعلى

Sen ve senin lanet olasıca kardeşinin karıştığı boktan suçlar yüzünden hem de.
لأن سخافتك أنت وشقيقك والهراء الذي تتركونه خلفكم ويسمح بتعقبكم

Bu herif, Rami'yi ve kardeşini bütün bu işe bulaştıran o garip diskleri yapıyordu.
كان هذا الشخص يصنع تلك ،الأقراص الصغيرة المخيفة (نفس الأقراص التي جعلت (رامي .وشقيقك مهووسين بهذا

Seni ve kardeşini. Ne için?
ـ أنت وشقيقك ـ لأجل ماذا؟

Ve siz ve Kardeşinizle aynı soyada sahip birinin evinin bu şekilde talan edilmiş olması bizde büyük şüphe uyandırdı.
وإنه لأمر مثير للفضول أن يتم استهداف المنزل وتفتيشه بهذه الطريقة وهو تابع لشخص من نفس شهرتك أنت وشقيقك

Kardeşinizle yakınmışsınız.
إنك وشقيقك مقربان إلى بعضكما البعض

Bu siz ve kardeşiniz mi?
سيد " ماراقوس " هل هذا أنت وشقيقك ؟

Yarın gece sizi ve kardeşinizi bekliyorum. İzninizle. Ben...
سأنتظرك أنت وشقيقك مساء الغد ... والآن إذا سمحت لى