"وشك الخروج" - Traduction Arabe en Turc

• çıkmak üzere
• gidiyordum
• tam çıkıyordum

Şimdi gerçekten de Penny'le çıkmak üzere olduğum için heyecanlı değilim, bulantım var.
أنا في الحقيقة على وشك الخروج مع بيني لست متلهفا ً بل مغث ٍ

Bence gözlerinden kan çıkmak üzere.
أعتقد أن الدم على وشك الخروج من مقل عينيه

Ev arkadaşım duştan çıkmak üzere. Odamda konuşsak?
زميلتي على وشك الخروج من الإستحمام ، لنتحدث في غرفتي

Suçsuz birine saldırmana gerek yok. Ben de gidiyordum.
أنت ليس من الضروري إن تهاجمي شخص برئ كنت على وشك الخروج

Ben de gidiyordum.
انا كنت على وشك الخروج

- tam çıkıyordum, sessiz alarmı çalıştırdın.
كنت عل وشك الخروج انت الذي شغلت جهاز الانذار

- Hayır tam çıkıyordum. Dansa.
لا, كنت على وشك الخروج, للرقص

Yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik. Otomatonumuz gün ışığına çıkmak üzere.
انتهينا تقريباً رجلنا الآلي على وشك الخروج من الظلال

Tam da çıkmak üzere olduğumuzu söylüyordum.
انا كنت على وشك اخبارهما اننا على وشك الخروج

Tüyleri gürleşmiş, gözlerinde bir parıltı oluşmuş ve kukusundan çıkmak üzere olan bir enik kafası var.
فرائها أكثر سماكة،لديها بريق في عينيها و هناك رأس قطة صغيرة على وشك الخروج منها.

Delinin biriyle çıkmak üzere olduğundan mı bahsediyorsun?
هل تعني أنه على وشك الخروج مع شخص مجنون؟

Biraz kişisel... Bekle, bekle. Sahneye çıkmak üzere.
. مهلاً ، مهلاً ، إنها على وشك الخروج

Bayan Logan, Başkan yayına çıkmak üzere.
مس (لوجان)، الرئيس على وشك الخروج على الهواء

Hassan'ın konvoyu şu anda park yerinde, rampadan yukarı 2. caddeye çıkmak üzere.
يتوجه موكب (حسّان) للرصيف من باحة السيارات -على وشك الخروج للجادة الثانية

Tamda gidiyordum.
كنت على وشك الخروج للقائها

gidiyordum zaten.
كنت على وشك الخروج

Ben de tam çıkıyordum.
كنت على وشك الخروج.

- Evet. Ben de tam çıkıyordum.
كنت علي وشك الخروج ,لذا

Ben de tam çıkıyordum.
في الحقيقة كنت على وشك الخروج