Cinsiyetine bakmaksızın bütün sağduyulu insanlar bütün Avrupa'da savaşın eli kulağında olduğunu görebiliyorlar. | Open Subtitles | وكل الناس العقلاء والغير عنصريون .. وباعتبار ان الحرب فى اوربا اصبحت وشيكة .. |
Königsberg'e bir Amerikan baskını eli kulağında. | Open Subtitles | إن الغارة الامريكية على كنيغسبرغ باتت وشيكة. |
şifre Yakında. Tekrarlıyorum, Aracımıza hızla kapanıyor. | Open Subtitles | كل الوحدات تستعد لكلمة السر كلمة السر وشيكة |
Gördüğüm şeyler Yakında gerçekleşecek olmalı. | Open Subtitles | يجب أنه يعني أن الأحداث التي رأيتها وشيكة |
Karanlık zamanlar yakındır firavunum. Dua ve ona sunduğumuz hediyeler onu durdurmak için yeterli olmayacak. | Open Subtitles | الأزمنة الحالكة وشيكة يا مولاي الفرعون، الصلوات والقرابين لن يكفوا لردعها. |
Ayrılmaları yakındır. | Open Subtitles | ، تأشيرات الخروج وشيكة |
2008'in başında, Charles Morris yaklaşan krizle ilgili kitabını yayınladı. | Open Subtitles | و فى أوائل 2008 نشر تشارليز موريس كتابه عن الأزمة وشيكة الحدوث |
Şeytanla işbirliği yapıyorsunuz! Sonunuz çok yakın. | Open Subtitles | لقد تآمرت مع الشيطان ونهايتك حتما أصبحت وشيكة |
Yeniden başlatma an meselesi. Karşı önlemler devreye sokuluyor. | Open Subtitles | إعادة التمهيد وشيكة توظيف التدابيرّ المضادة |
Robert'ın İsyanı baş gösterdiğinde insanlar sonun yaklaştığını düşündü. | Open Subtitles | (عندما ثار تمرد (روبرت اعتقد الناس أن النهاية وشيكة |
Günün erken saatlerindeki basın toplantısında dedektifler yeni tutuklamaların eli kulağında olduğunu ve bu korkunç ve bedhah olarak adlandırdıkları suçun çözümünü tehlikeye atmayacaklarını dile getirdiler. | Open Subtitles | سنتحدث في المؤتمر الصحفي اليوم و اعلن المحققون ان المزيد من الاعتقالات باتت وشيكة ... والتي من شأنها ان تساهم في جهودها الرامية حل |
Dostum, savaşın eli kulağında. | Open Subtitles | صديقي، الحرب وشيكة. |
"Kızılderili ırkının ayaklanması eli kulağında." | Open Subtitles | "ثورة وشيكة لكل الهنود " |
"Casus vuruldu." "Yakında başka tutuklamalar da bekleniyor." | Open Subtitles | وتم إطلاق النار عليه وهناك اعتقالات اخرى وشيكة. |
Yakında çocuklara bahçesinden çıkmalarını söyleyen ihtiyara dönüşeceksin. | Open Subtitles | أنت على مقربة وشيكة من أن تخبر الأولاد أن يبتعدو عن ممتلكاتك |
Yakında büyük bir uyuşturucu sevkıyatının yapılacağına inanmak için sebeplerim var. | Open Subtitles | أنّ هناك شحنة مخدرات وشيكة قادمة للـ"كامينوز " |
Büyük bir savaş yakındır. | Open Subtitles | معركة كبيرة وشيكة. |
Jason dışarıda bir yerlerde ve bu durumda bütün kasabanın paniğe kapılması yakındır. | Open Subtitles | (جيسون) في الخارج هناك والبلدة كلها في حالة وشيكة من الذعر |
Tanık'ın dönmesi yakındır. | Open Subtitles | عودة "الشاهد" وشيكة |
Nükleer tesisin yakınında yaşayanlar... yaklaşan felaket sonrası evlerine dönebilirler. | Open Subtitles | دريل المقيمون بجانب حقل الطاقة تم أرجاعهم لمنازلهم بعد ما كانت الكارثة وشيكة |
Uygun giriş açısı çok yakın. | Open Subtitles | الزاوية المثالية لدخول المدار وشيكة. |
Moglar'ın bunu görmesi an meselesi. | Open Subtitles | إذا رأى "الموج" هذا ستكون نهايتك وشيكة |
Sanders kıyametin yaklaştığını söyledi. | Open Subtitles | قال (ساندرز) أن هناك نبوءة وشيكة |