Eve giren kişilerin bir kısmının listesini yaptım. | Open Subtitles | وضعت قائمة بأسماء بعض الأشخاص ـ الذين دخلو المنزل ـ بعض؟ |
Ama yine de muhtemel ipuçlarının bir listesini yaptım. | Open Subtitles | لكن مع ذلك .. انا وضعت قائمة بالامور التي يمكن ان تساعد |
Bana Santana'yı hatırlatan tüm şeylerin listesini yaptım çünkü düşündüm ki onlardan birisi harika bir tema olur. | Open Subtitles | وضعت قائمة بالأشياء التي تذكرني بسانتانا لأنني أ'تقد بأنه واحدة منها قد تكون جيدة للحفلة |
Anlaşılan bulaşacağı insanların listesini ben yapmışım. | Open Subtitles | يبدو انني قد وضعت قائمة للناس لتعبث معهم ، ايضاً |
Bu da bana şunu hatırlattı, Cayman'ın partisinin konuk listesini ben hazırladım. | Open Subtitles | والذي يذكرني ، أنا وضعت قائمة (كايمان) للضيوف لهذة الحفلة. |
Bunun senin için zor olacağını biliyorum, o yüzden kısa vadede yardımımın dokunması için, derneğimizi rezil etmeyecek muhtemel sevgili adaylarının listesini hazırladım. | Open Subtitles | والآن أَعْرفُ بأن هذا صعبَ عليكِ لذا لمصلحتك سنساعدُكِ للمدى القريبِ، وضعت قائمة بدائلِ لموعد فعّال لَنْ تسقطَ المنزل |
- Alışveriş listesini hazırladım. - Harika. | Open Subtitles | - لقد وضعت قائمة المشتريات من أجلك |
İhtiyacımız olacak şeylerin bir listesini yaptım. Ne düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | لقد وضعت قائمة باحتياجاتنا مارأيك ؟ |