"وضعوني في" - Traduction Arabe en Turc

    • koydular
        
    • koyup
        
    • soktular
        
    • odada tuttular
        
    Bir hücreye kapattılar. İlk alınan bendim, o yüzden beni bir hücreye koydular, TED ثم قاموا بوضعي في زنزانة. لقد كنت أول المعتقلين، ولهذا وضعوني في زنزانة،
    Okulda başım belaya giremez, çünkü beni çare bulan sınıfa koydular. Open Subtitles لا أستطيع التورط في مشكلة بالمدرسة. لقد وضعوني في الصف العلاجي.
    Bu yüzden beni tüm Lincoln gazetelerine koydular. Open Subtitles لِهذا السبب قد وضعوني في كل صُحُف لينكولن
    Beni bir alışveriş arabasına koyup yokuş aşağı ittiler. Open Subtitles وضعوني في عربة التسوق ودفعونى أسفل االهضبة
    bana kralları gibi davrandılar, sıcak bir küvete soktular. Open Subtitles و حدث أغرب شيء رأيته وضعوني في إناء. كان إناء ساخن.
    Gözlerim için çığlık atmaya başlayana kadar beni karanlık bir odada tuttular. Open Subtitles وضعوني في حفرة سوداء إلى أن صرخت للنجاة
    Beni bir mutfağa koydular ve bi şekilde alıştım. Open Subtitles وقد وضعوني في خدمة الطبخ، يا رجل. ويبدو أنني تعلّمت المهنة.
    iyi 1939 yılında, annem ve babam beni İngiltere'ye giden, yahudi çocuklarla dolu bir trene koydular. Open Subtitles جيد في عام 1939,أمي وأبي وضعوني في قطار معبأ بأطفال يهود متجه الى أنكلترا
    Bir tanesine babamı koydular diğerine de beni, beni hastaneye götürdüler babamı da morga. Open Subtitles وضعوا أبي في واحده و وضعوني في الأخرى و أخذوني إلى المستشفـى و أبي إلى المشرحه
    Evet. Haberleşme çöktü, beni bu ağaca koydular. Open Subtitles نعم ، لقد تعطلت الاتصالات ولذلك وضعوني في شجرة
    Yapmadığım bir şey için beni bu merkezin içine koydular. Open Subtitles وضعوني في ذلك المبنى لأني لن أفعل ما يطلبونه
    Demiryollarında çalışıyorum. Bugün beni buraya koydular. Open Subtitles أعمل لإدارة النقل المدنية، اليوم وضعوني في مكتب التوجيه،
    Beni bir tabutun içine koydular ve şimdi de kapağına çivi çakıyorlar. Open Subtitles لقد وضعوني في قبر والآن يقومون بإحكام إغلاق غطاءه.
    Hapisteydim. Beni hücreye koydular ve beni tecavüzle suçladılar. Open Subtitles لقد كنتُ في السجن وضعوني في زنزانة، اتهموني بالإغتصاب
    Beni hiç babamın yatına binmediğim bir dünyaya koydular. Open Subtitles وضعوني في عالم لم أستقل فيه زورق أبي قطّ.
    Bu yüzden beni yank kogusuna koydular. Open Subtitles فلذلك وضعوني في جناح الحرائق..
    Beni laboratuvara koyup öldürmeye çalışanlarla. Open Subtitles العملاء الذين وضعوني في مخبر وحاولوا قتلي
    Onlar beni kafese koyup bana ucube dediler. Open Subtitles لقد وضعوني في قفصٍ، ونعتوني بالمجنونِ.
    Beni orada bulup bir arabaya soktular ve havaalanına götürdüler. Open Subtitles وجدوني هناك وضعوني في سيارة و أخذوني للمطار
    Beni küçük bir odaya soktular. Open Subtitles لكنهم وضعوني في غرفة صغيرة.
    Beni 20 saat boyunca bir odada tuttular. Open Subtitles لقد وضعوني في تلك الغرفة لمدة 20 ساعة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus