"وضعي" - Traduction Arabe en Turc

    • durumum
        
    • durumumu
        
    • koy
        
    • durumda
        
    • koyun
        
    • durumu
        
    • durumumda
        
    • durumdayım
        
    • tak
        
    • duruma
        
    - Durumunuzu anlıyorum. - Sadece benim durumum değil. Open Subtitles أنا أتفهم وضعكم سيدي أنه ليس مجرد وضعي أنا فقط
    Şu anki durumum düşünülünce evlilik şerefine kadeh kaldırmam. Open Subtitles لكن الامر غريب يا أمي , صحيح؟ أقوم بنخب عن الزواج بالنظر إلى وضعي الحالي؟
    durumumu konuşmak istemiyorum ve durumumu seninle tartışmak en son istediğim şey. Open Subtitles ولا أريدك أن تناقش وضعي, وآخر شيء أريده هو مناقشة وضعي معك
    Ama bugün bana sorarsanız eğer durumumu değiştirmek ister miyim diye buna hayır derdim. TED ولكن إن سألتني اليوم إذا كنت أريد أن أغير وضعي سيتوجب عليَّ أن أقول لا.
    Bir daha filmde oynamayı aklından bile geçirme ve o saksıyı yerine koy. Open Subtitles لا تذكري التمثيل ثانية وضعي الزهرية جانبا
    Buradaki diğer çiftçilerin tümü aynı durumda değilken, kendimi aptal gibi hissediyorum. Open Subtitles أشعر كأنني غبية إن لم يكن كل مزارع هنا .في نفس وضعي
    Ve durumum senden kötüydü. Saçlarım berbattı, şişe dibi gibi gözlük takıyordum. Open Subtitles وكان وضعي أسوأ منك يا رجل كانت لديّ قصة شعر سيئة
    Şu anki durumum çok değişken, kontrolü çok zor, özellikle yeni bir teknolojiyle bağlantı kurmaya çalışırkenki ilk anlarda. Open Subtitles وضعي الحالي مضطرب للغاية ومن الصعب السيطرة عليه خصوصاً أثناء اللحظاتِ الأوليةِ في محاولة للمواجهة بالتقنيةِ الجديدة
    durumum gayet iyi ve kendi adıma konuşabilirim. Open Subtitles أنا بخير وبمانسبة ذكر ذلك استطيع ان اتحدث عن وضعي
    FBI'da benim durumum için aracılık yapacak mantıklı bir adam arıyorum eğer bulursam çok minnettar kalacağım. Open Subtitles أبحث عن شخصٌ معقول من داخل مكتب التحقيقات ليتوسط لي في وضعي سأكون ممتناً جداً لو وجدته ذاك الشخص
    Ryuzaki, ben hapsolduğumdan beri suçlular ölmeyi bıraktığına göre Kira'nın benim şu anki durumumu bilen birisi olma olasılığı çok yüksek. Open Subtitles ريوزاكي ، لقد توقف المجرمين عن الموت منذ أن سجنت من هذا، أعتقد أن هناك إمكانية كبيرة أن كيرا شخص يدرك وضعي الحالي
    durumumu biliyorsun ve yine de benimle oyun oynuyorsun! Open Subtitles أنت تعرف وضعي ودائماً تلعب مثل هذه الألعاب معي
    Şimdi size durumumu izah edeyim, küçük prenses. Sizden farklı olarak, benim çok büyük atalarım yok. Open Subtitles دعيني أشرح لكِ وضعي يا أميرتي الصغيرة، لا أنحدر من سلف مجيد مثلكِ.
    Muhtemelen haddimi aşıyorum ama sana durumumu anlatmam lazım. Open Subtitles أدرك بأنّي قد تجاوزتُ حدودي كثيرًا ولكن عليّ إخباركَ بشأن وضعي
    Kaldır şu tembel kıçını da valizi arkaya koy. Open Subtitles أخرجي مؤخرتك الكسولة هنا وضعي ذلك الصندوق في الخلف
    Biliyorum bazı sorunların var, ama kendini benim yerime koy. Open Subtitles فكري قليلاً أَعرف أن لديك مشاكل لكن حاولي وضعي نفسك مكاني
    Gizmo'yu ıslanmaması için bir kutuya koy. Open Subtitles إبحثي عن صندوق وضعي غزمو فيه واحذري من أن يتبلل
    Bunun için özür dilerim ama gerçekten öyle bir durumda değildim. Open Subtitles حسناً, أنا أسف بشأن هذا لكني لم أكن فخوراً كلياً بشأن وضعي
    Her şeyi olduğu gibi eski yerlerine koyun her şeyi... Open Subtitles كما كان تماما اذهبي وضعي تلك الملابس في خزانة الملابس
    Nen'inle temas sağladıktan sonra içinde bulunduğum durumu ve kaderimi öğrendim. Open Subtitles بعدما لمست "النين" خاصّتك، تبيّنت وضعي الحاليّ ومصيري.
    Ama benim durumumda ve ''oluşturarak eleştirmek'' üzere yetiştirildiğim için, Michelangelo gibi. TED لكن، في وضعي انا، و لأني نشأت للإنتقاد من خلال الخلق، انه كمايكل انجيلوس.
    Maksimuma kadar dolmuş durumdayım. Open Subtitles سحقاً يا صاح، لكن وضعي المادي وصل إلى الحافة،
    İşte böyle. Kemerini tak, olur mu? Open Subtitles ها أنتِ ذا، ادخلي وضعي حزام الأمان، حسناً
    İki hafta oldu ve içinde bulunduğum duruma dair zerre kadar açıklık getirmedin. Open Subtitles لقد مر أسبوعين و أنت لم توضح لي أي شيء عن وضعي هنا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus