Ağzına bir pompalı dayadın ve tüfeği çektin. | Open Subtitles | ووضعت بندقية صيد في فمه وضغطت على الزناد |
Kodları yazdım ve "çalıştır" botununa bastım ama hiçbirşey olmadı. | Open Subtitles | ادخلت الكود وضغطت على زر نفذ و لكن شئ لم يحدث |
Tetiği çektim ve geri dönüşü kalmadı. | Open Subtitles | وضغطت على الزناد ولم يعد ثمّة مجالٌ للتراجع |
Çizgiyi geçip düğmeye basar ve yardım alırsınız diye sandım! | Open Subtitles | ظننت أنك عبرت الخط وضغطت على الزر وأحضرت المساعدة |
Ben de alarm paneline doğru koştum ve düğmeye bastım. | Open Subtitles | فهربت، ووصلت إلى لوحة الإنذار وضغطت على زر الذعر |
Ben devre kutusuna gittim ve birkaç düğmeye bastım. | Open Subtitles | سأخبركم بذلك، أنّي ذهبت إلى صندوق قاطع الكهرباء وضغطت على مجموعة أزرار. |
Diğer tarafa sağ salim vardıktan sonra, sola döndüm sesli yaya sinyali tuşuna bastım, ve sıramı bekledim. | TED | وصلت بأمان إلى الطرف الآخر . التفت إلى اليسار وضغطت على زر السيارات لإشارة المرور الصوتية وانتظرت دوري . |
Yüzümden akan ılık kanı hissedince ve bana tekrar bıçağını kaldırdığını görünce kendimi savunmaya geçtim ve belimdeki silahı çıkardım ve tetiği çektim. | TED | وبينما شعرت بدم دافئ يسيل على وجهي، وشاهدته يرفع سكينه باتجاهي مرة أخرى، استدرت كي أدافع عن نفسي، وسحبت المسدس من حزامي وضغطت على الزناد. |
Gerçekten de kafasına silah dayayıp tetiği çektiniz ve bu bir oyundu öyle mi? | Open Subtitles | ... هل وجهت المسدس نحو رأسة حقاً وضغطت على الزناد ... كلعبة ؟ |
Hızlı aramadan "baba" nı aradım ve daha sonra sen babasına kızının başının dertte olduğunu söyledin. | Open Subtitles | وضغطت على زر الاتصال السريع الذي خزن به رقم والدها وثم اخبرت الرجل الذي رد علي بأن ابنته واقعة في مشكلة وان عليه المجيء واخذها |
Craigslist'e girdim, "falan filan"a tıkladım ve para kazanmak için bir sürü olanak buldum. | Open Subtitles | ذخلت إلى موقع كريغزلست، وضغطت على "وغيرها" ووجدت كل أنواع الفرص لجني بعض النقود. |
Reva'dan sonraki sevgilinin bir pompalı tüfek alıp namlusunu çenene dayadığını ve tetiği çektiğini söylemiştin. | Open Subtitles | قلت إن صديقتك الاحتياطية أشهرت مسدساً من مسافة قريبة... وصوبته تحت ذقنك, وضغطت على الزناد. |
Gözlerimi yumdum ve kondüktörün ziline bastım. | Open Subtitles | اغلقت عينى وضغطت على الجرس للحارس . |
Bana baktı ve düğmeye bastı. | Open Subtitles | فنظرت إلي وضغطت على. |
Onu gördüm. ve tetiği çektim. | Open Subtitles | لقد رأيته وضغطت على الزِّناد |
Benim suçum. Loeb'u zorladım, Ogre'yi peşime yolladı ve pes etmedim. | Open Subtitles | لقد فعلت هذا وضغطت على (لوب)، وأرسل "الغول" ورائي |