Memeliler ağaçlara tırmandı, uçtu ve günümüzdeki davranışlarına benzer birçok başka şey yaptılar. | TED | تسلقت الثدييات الأشجار وطارت وفعلت الكثير من الأشياء الأخرى التي تبدو حديثة نوعاً ما. |
O bayan top güllesiydi. 90 metre uçtu. | Open Subtitles | لقد كانت تسير على الحبال وطارت من على بعد 100 ياردة |
İçeride komuta kodunu aşmaya çalışırken.... ...otomatik olarak okulun çatısının üstüne uçtu. Bu doğru. | Open Subtitles | لقد كنّا على متنها نحاول تخطى لوحة التحكم حينما تم التحكم بعها عن بعد وطارت إلى سطح المدرسة |
135 milyon yıllık gebelik dönemi sonrası kabuğunu kırdı ve uçtu gitti. | Open Subtitles | بعد 135 مليون سنة حمل فقست من بيضتها وطارت بعيدا |
Ben de yürümeye başladım ve takılıp düştüm. Ve torbalar havada uçuşmaya başladı... | Open Subtitles | لذا فقد بدأت المشي وتعثرت، وطارت حقيبة البقالة... |
Tokmağını öyle sert salladı ki Goblin Kralı'nın kellesi uçtu ve havada 90 metre gidip bir tavşan deliğine girdi. | Open Subtitles | لقد لوّح بهراوته بقّوة لدرجة قطع ...بها رأس ملك العفاريت وطارت لمائة ياردة في الهواء ودخلت جحر أرنب |
Mantar patladı ve uçtu, tam gözüme isabet etti. | Open Subtitles | وانفجرت السدادة وطارت واصطدمت في عيني |
Ve onun ağzından benim ağzıma beyaz bir güve uçtu. | Open Subtitles | وطارت فراشة بيضاء من فمها إلى فمي. |
Kirişler ve talaşlar havaya uçtu. | Open Subtitles | -اندفعت الشظايا وطارت في الهواء |
İp koptu. Topuz uçtu | Open Subtitles | وطارت الكرة عليه. |
Hatırlıyor musun, elinden kaçıp havada süzülmüştü. | Open Subtitles | لقد طارت من يده وطارت بعيدا |