Geçen sene iki öğretmene saldırdı ve okuldan süresiz olarak uzaklaştırıldı. | Open Subtitles | في العام الماضي قام بضرب معلمين وطردته من هنا الى الابد |
Ben de O'na böyle söyledim ve yağmurda yolladım gitti. | Open Subtitles | لقد أخبرته بذلك بنفسي وطردته والسماء تمطر في الخارج |
Karısı onu aldattı, evden postaladı ve o da bunlardan hiç etkilenmemiş gibi görünüyor. | Open Subtitles | زوجته خانته وطردته من المنزل ولم يتأثر بكل هذا |
Onları beni tekrar kazanmak için getirmişti, ama ona "Hayatta olmaz." dedim ve onu kapı dışarı ettim. | Open Subtitles | جلبهم كمحاولة لإستعادتي لكنّي رفضت بشدة وطردته |
Aynı zamanda talebelerimin en iyisiydi ve onu dövüp kovmuştum ben ya. | Open Subtitles | لقد كان أفضل تلاميذي لكنني قمت بمعاقبته وطردته |
- ve onu kovdu. - Ne saçmalık, onlar sizin patronunuz. | Open Subtitles | وطردته من المنزل ياله من غبي مديرك |
Adada en çok korktukları kişiyi belirledim ve onu adadan def ettim. | Open Subtitles | لقد حدّدت الشخص الذي يهابون منهم جميعاً وطردته من الجزيرة ... |
Sonra bir nefes çekmiş ve adamı direkt kapı dışarı atmış. | Open Subtitles | - بلى اشتمته مرة واحدة وطردته فوراً من المنزل |
ve onu ülke dışına yollarız ! | Open Subtitles | وطردته للخارج |
ve tekmeyi bastım. | Open Subtitles | وطردته |
Beni öptü ve onu kovdum. | Open Subtitles | قبلني وطردته |