Ve bu konudaki yan etkiler hastaların yüzde 50'sinde ortaya çıktı. | TED | وظهرت الآثارالجانبية في هذه الحالة على 50 بالمئة من المرضى |
Bu değişiklik oyunun temposunu artırdı ve diğer oyun kuralları yaygınlaştıkları zaman, oyun açılışı ve sonu taktiğini inceleyen bilim dalı ortaya çıktı. | TED | هذا التغيير أسرع وتيرة اللعبة، وكما تم تعميم القواعد الأخرى، يعالج تحليل الفرص المشتركة وظهرت نهاية اللعبة. |
Hastalığı ilerledikçe virüs sayısı arttı ve sonunda testlerde ortaya çıktı. | Open Subtitles | لقد ازداد مرضه فارتفعت شحنة الفيروس لديه وظهرت أخيراً بالاختبار |
Kuzey Avrupa'da yeni bir düşünce sistemi ortaya çıktı. | Open Subtitles | وظهرت فجأة طريقة جديدة للتفكير من شمَال أوروبا |
Çok yanlış ve garip bir şey ortaya çıktı, sonra bundan tamamen vazgeçtim ve bir gölge oldum, ortada yoktum bile. | Open Subtitles | وظهرت بشكل غبي وغريب. لذا، منذ ذلك الحين توقفت تماماً، وبدأت بالتصرف وكأنني مجرد ظِل... وكأنني لم أكن متواجداً. |
Güçlerimi kazandığım zamanda ortaya çıktı. | Open Subtitles | وظهرت حول نفس الوقت عندما وصلت سلطاتي. |
Ve o karmaşadan katı İslam yorumlarıyla Taliban ortaya çıktı. | Open Subtitles | وظهرت (طالبان) من تلك الفوضى، مع تأوليهم الصارم للإسلام. |
Ama 2 saniye geçmeden Supergirl ortaya çıktı. | Open Subtitles | لكن لم يمضي ثانيتان بعدها (وظهرت (الفتاة الخارقة |