En iyi arkadaşlarımdan birisin ve inanılmaz bir mankensin. | Open Subtitles | أنتِ واحدة من أفضلِ أصدقائِي وعارضة مدهشة |
Rapçı ve model olmanın yanısıra kameraman mısın? | Open Subtitles | اذا انتي مصوره فيديو إلى جانب انك تريدين ان تكوني فنانة راب وعارضة ازياء |
Şu demek oluyor vasıfsız bir asistan ve yarı zamanlı bir model milyon dolarlık bir şirketin içine giriyor! | Open Subtitles | إنه يعني أن لدينا نصف مُساعدة، وعارضة أزياء بدوام جزئي. تدير شركة قيمتها ملايين الدولارات. |
- Çok güzel ve manken olduğunu söyledin. | Open Subtitles | حسناً, لقد قلتي أنكِ معبودة الرجال وعارضة أزياء. |
Daha önce beyin cerrahı ve model olan biriyle tanışmamıştım. | Open Subtitles | لم أقابل جراحة أعصاب وعارضة أزياء "فيكتوريا سيكريت" من قبل |
Yeşil ve iki ucunda birer kale var. | Open Subtitles | وطنك اخضر وفي نهايته قائمين وعارضة |
Charlie'nin zevki hakkında şüpheye düştüm çünkü Brooke Shield tarzında vurucu ve klasik bir güzelliğin var senin. | Open Subtitles | حقاً مما يجعلني أشك في ذوقه لانكِ مذهلة وجمالكِ طبيعي مثل "بروك شيلدز" "ممثلة وعارضة أزياء أمريكية" |
ve bir diğeriyse... | Open Subtitles | وعارضة ثالثة لمنصات عرض الأزياء فقط |
Bir uçuş görevlisi ve bir manken. | Open Subtitles | إنها مضيفة وعارضة أزياء. |
Bakın, Jenna harika bir model ve mükemmel bir kızdı. Ancak o gün odaklanamamıştı. | Open Subtitles | إسمعا، كانت (جينا) فتاة وعارضة أزياء رائعة، ولكن في ذلك اليوم كانت غير مُركّزة، مُحرجة. |
İki kadın terzi, bir muhasebeci, bir model, ve... | Open Subtitles | خياطتان ومحاسبة وعارضة أزياء |
Ben bir barmen ve mankenim. | Open Subtitles | أنا نادلة وعارضة أزياء |
Bak, Kaitlin bir yoga-aerobik eğitmeni ve vücut modeli. | Open Subtitles | (كايتلن) معلّمة أيروبيك وعارضة أزياء |
Christian'ın karısı ve eski bir manken. | Open Subtitles | زوجة (كريستيان) وعارضة الأزياء السابقة |
D'oh! ve güzel bir model... | Open Subtitles | وعارضة أزياء فاتنة... |