Geçen sefer gibi, etrafta koşmayıp çığIık atmamaya söz verirsen. | Open Subtitles | أوه , إذا وعدتني بألا تقفز وتصرخ مثل المرة الماضية |
Beni ruhumu yok etmeye kararlı olan bir yerde bırakmayacağına söz vermiştin. | Open Subtitles | لقد وعدتني بألا تعيدني لمكان مصرٌ على تدمير روحي |
Ağlamayacağına söz verirsen sana sosisli sandviç ısmarlarım. | Open Subtitles | سأشتري لك النقانق إن وعدتني بألا تبكي ما رأيك بذلك؟ |
Yapmayacağına söz vermiştin ama daha ilk günden... | Open Subtitles | وعدتني بألا تفعلي، ثم فعلته في اليوم الأول |
Julie ile konuştuğum için çok üzgünüm, ama bana annesine birşey söylemeyeceğine dair söz verdi. | Open Subtitles | أريدك أن تعرف أنني آسف (جداً أن تحدثت إلى (جولي لكنها وعدتني بألا تقل شيئاً لأمها |
Beni bırakmayacağına söz verdin. Tamam mı? | Open Subtitles | لقد وعدتني بألا تتركني, حسنٌ؟ |
Bir şey yapmayacağına söz vermiştin. | Open Subtitles | وعدتني بألا تقولي أي شيء |
En iyi dostumsun." - Söylememeye söz vermiştin. | Open Subtitles | -وأنت وعدتني بألا تخبر أحداً |
- Söylememeye söz vermiştin. | Open Subtitles | -وأنت وعدتني بألا تخبر أحداً |
- Onu korkutmayacağına söz verirsen. | Open Subtitles | -إذا وعدتني بألا تخيفيها . |