Çünkü bunun doğru olmadığına dair bana söz vermiştin. | Open Subtitles | لأنّكِ وعدتِني أن ذلك لم يكن صحيحًا. |
Sen de şişmanlamayacağım diye söz vermiştin. Bak? Yine söz verme... | Open Subtitles | وأنتِ وعدتِني بعدم تكديس الجنيهات. |
Bir daha yapmayacağına dair söz vermiştin. | Open Subtitles | وعدتِني أنك لن تفعلي هذا مجدداً |
Thana, canım... Geçen gün söz vermiştin. | Open Subtitles | "تانا", عزيزتي, لقد وعدتِني قبل أيام. |
- Yüzbaşı Roy Till... - Konuşmayacağına söz vermiştin. | Open Subtitles | .. ــ إذاً الكابتن (روي تيل) هو ــ وعدتِني بأنّكِ لن تتكلّمي |
Yiyişeceğimize söz vermiştin. | Open Subtitles | بربّكِ, لقد وعدتِني بذلك. |
Kimseye senin Dedikoducu Kız olduğunu söylemezsem beni koruyacağına dair söz vermiştin. | Open Subtitles | لقد وعدتِني بحمايتي... إن لم أخبر أحدًا بكونكِ "فتاة النميمة". |
- Sinirlenmeyeceğine söz vermiştin. | Open Subtitles | وعدتِني أنكِ لن تغضبين |
Bu gece söz vermiştin. | Open Subtitles | -لقد وعدتِني اللّيلة . |
Ama söz vermiştin! | Open Subtitles | ولكنّك وعدتِني |
Sen söz vermiştin. | Open Subtitles | أنت وعدتِني |