Dışarıda çok nadir görülür ve çok az kişi onu tanır. | Open Subtitles | بالكاد يسمح ان يراه العامه وعدد قليل من الناس |
Ama onları merak eden çok az kişi var. | Open Subtitles | وعدد قليل من المهتمين يتقاسمونهُ. |
Bu cevabı yazdım ve birkaç tane daha. | TED | ألفت هذه الإجابة، وعدد قليل من الآخرين. |
Kadınlar çoğunlukla dişi ve birkaç erkek yamasına sahipler. | TED | المرأة لديها بقع معظمهم من الإناث وعدد قليل من بقع الذكور. |
Bir sürahi sıcak kahve ve birkaç paket Lucky Strike istiyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنني يمكنى استخدام وعاء من القهوة الساخنة وعدد قليل من حزم من.. لاكى |
Sabıka kaydı var ama sadece küçük çapta hırsızlık ve birkaç hafif çaplı saldırıyla etrafa zarar verme suçları. | Open Subtitles | ، لديه تاريخ قديم لكنها مجرد سرقة صغيرة وعدد قليل من جنح الاعتداءات |
Varlık satışı ve birkaç mahkeme dışı yerleşim yeridir. | Open Subtitles | ومبيعات الأصول، وعدد قليل من التسويات بواسطة المحكمة |
Weston, Hayley ve birkaç kişi daha var. | Open Subtitles | ويستون، هايلي وعدد قليل من أكثر. |
Nihayet senelerdir bitmeyen bu aşağılanma çağı dört bina ve birkaç müşteri sona erdi. | Open Subtitles | وأخيرا، أريد هذه غير القابل للاختزال، بعد سنوات من الذل، أربعة مبان وعدد قليل من الزبائن جعل هذا صلت إلى نهايتها! |
- Neden sadece sen ve birkaç kişiye yaptı? | Open Subtitles | لماذا فقط لأنك وعدد قليل من الآخرين؟ |
Ben New York'luyum ve New York'ta ayı ve birkaç yıldızı görebilirsiniz. | TED | أنا من مدينة (نيويورك)، وفي (نيويورك) يمكنكم رؤية القمر، وعدد قليل من النجوم. |