Gittiğin yerden muazzam bir enerji çekilecek ve çok sayıda insan hayatını kaybedecek. | Open Subtitles | كمّية كبيرة من الطاقة ستمتصّ من مكان وصولك. وعدد كبير من الناس سيموتون. |
Milyonlarca kez izlenme, basında tonlarca atıf ve sayısız yeni takipçi. | TED | حصلت على ملايين المشاهدات والكثير من ردود الأفعال الجيدة وعدد كبير من المتابعين |
Bir sürü bileşen ve maden var elimizde. | Open Subtitles | مع عدد كبير من المكونات وعدد كبير من الأواني. |
Tekerlekli sandalyede bir sakat... gutun ve bir sürü hastalığın pençesinde tükenmiş bir adam. | Open Subtitles | هو كان مشلول، ومقعد على كرسي ومريض بالنقرس وعدد كبير من الأمراض |
ve çok sayıda insan gerçekleştiğine hiçbir zaman inanmayacak. | Open Subtitles | وعدد كبير من الناس سيظن أن ذلك لن يحدث أبداً |
Üç kız kardeşim ve düzinelerce iş arkadaşım. | Open Subtitles | ثلات أخوات أصغر مني وعدد كبير من الزملاء |
O ve bir sürü arkadaşı ve iş ortağı. | Open Subtitles | أجل، هو وعدد كبير من الأصدقاء وشركاء العمل. |
ve hayır demeye devam ettim, yaklaşık 30 telefon görüşmesinde ve sayısını hatırlamadığım telefon mesajlarında. | Open Subtitles | وبقيت أرفض حوالي 30 إتصال وعدد كبير من الرسائل |
Ardına saklanacak kalın duvarlarımız olabilir ama onun da silahları ve sürüyle adamı var. | Open Subtitles | قد يكون لدنيا جدران سميكة لنختبئ خلفها لكنه يملك الأسلحة، وعدد كبير من الأشخاص |
Biz seni tam, sınırsız potansiyeliyle tanınmış biri ve topluluğumuzun değerli bir üyesi olarak görüyoruz. | Open Subtitles | نعتبرك شخص لديه معلومات كثيرة بدافع محدود وعدد كبير من المجتمع |
Çok fazla ihtiyar ve kadın var. | Open Subtitles | وهي ما زالت بطيئة. كبار السن من الرجال / وعدد كبير جدا من النساء. |
Sekiz dokuz kadın ve bir sürü çocuk! | Open Subtitles | بثمان أو تسع زوجات وعدد كبير من الأطفال! |
Sekiz dokuz kadın ve bir sürü çocuk! | Open Subtitles | بثمان أو تسع زوجات وعدد كبير من الأطفال! |
Sığ bir saçma girişi ve geniş bir atış artığı görmemiz lazım. | Open Subtitles | نريد الضحلة اختراق بيليه وعدد كبير من GSR. |
Düzenli jambon ve sosis festivali. | Open Subtitles | إنّه لحم عاديّ وعدد كبير من الرّجال. |
- Laboratuvarın ve kafeteryanın kasetlerini izliyoruz, ama bunun ötesinde yüzlerce kamera ve saatler süren kasetler var. | Open Subtitles | -نراجع الأشرطة ... للمختبر والكافتيريا لكن عدا ذلك، يوجد... مئات الكاميرات وعدد كبير من الأشرطة |
Büyük bir kalantor gelip kasabayı satın almaya başlasın ve ana caddeyi kapatıp bir sürü kafe ve dükkan açsın diye mi? | Open Subtitles | وربما يحولوا الشارع الرئيسي الي مركز تسوق وعدد كبير من المقاهي (ابي, هناكالكثيرمنالاشياءاكثرقيمةمن (فينتافرابكتنيس. |
Jordan bak, şu anda ekrana bakıyorum ve Steve Madden hissesinden yüklü bir kısım satılıyor, anladın mı? | Open Subtitles | جوردن)، اسمع) أنا براقب الشاشة (وعدد كبير من أسهم (ستيف مادن اتباعت، تمام |