"وعرف" - Traduction Arabe en Turc

    • biliyordu
        
    • anladı
        
    • anlamıştı
        
    ...ve o bunu hatırlayacağımı biliyordu ve Genesis 23:4'den bir alıntı yaptı. Oku. Open Subtitles وعرف انني سأذكر ذلك, وكذلك قام باقتباس سفر التكوين, الفصل 23, الآية 4.
    Ve yapması gereken ilk şeyin onu, ona vermek olduğunu biliyordu. Open Subtitles وعرف ما كان عليه أن يفعله أولاً قبل أن يعطيه أياه
    İnsanların bu yerlere gitmezlerse buralara âşık olmayacaklarını, buraların umurlarında olmayacağını çok iyi biliyordu. TED وعرف بأنه إذا لم يذهب الناس إلى هذه الأماكن، فإنهم لن يقعوا في حبها، ولن يكترثوا لها.
    Ve aniden tanrılar tarafından terkedilmiş olduğunu anladı, ve gitmesine izin verme zamanıydı. TED وعرف فجأة ان الآلهه قد نبذته وحان وقت الوداع وترك كل شيء
    Geldiğimiz ilk dakikada yumuşadığını anlamıştı. Open Subtitles وعرف من الدقيقة الأولى انك لين
    Üstelik herkes de bu işin böyle işlediğini biliyordu. TED وعرف الجميع أن هذه هي طريقة عملها، صحيح؟
    Gisani, Mhahlwa'nın görevi devraldığını öğrendi ve halkının mutluluğunun bu aslanı her zamankinden daha fazla kollamasına bağlı olduğunu biliyordu. Open Subtitles جيساني تعلم من سيطرة مهاهاوا وعرف أن رفاه شعبه يعتمدون عليه في حراسة هذا الأسد
    Babamın bir arkadaşı vardı. Babamın bir arkadaşı vardı ve babamın ne kadar kötü olabileceğini biliyordu. Open Subtitles أبي لديه صديق, وعرف حجم السوء الذي قد يصله إليه أبي
    Minibüs sallanmaya başladı, ve komşular da içeride neler olduğunu biliyordu. Open Subtitles بدأت الشاحنة بالتحرك وعرف الجيران أنه لا يجدر بهم الشكوى
    Çünkü bir şekilde onun kim olduğunu, senin kim olduğunu öğrendi ve onu kurtarmak için geleceğimi biliyordu. Neden? Open Subtitles لأنّه عرف بطريقة ما من كانت، ومن أنت، وعرف أنّي سآتي لأجلها.
    Hayır, ama bu adam yığınla yüzlüğümüz olduğunu ve onları değiştirdiğimizi biliyordu. Open Subtitles لا,لكن هذا الرجل كان يعلم انه كان لدينا المئات منها وعرف كيف نقوم بتحويلها
    O ismi daha önce duymuştu, bağlantılı olduğunu biliyordu ama nasıl? Open Subtitles لقد سمع ذلك الأسم من قبل، وعرف أنه متعلق بالأمر لكن كيف؟
    Axl buna devam ederse bir kızı etkileyebileceğini biliyordu ama kesinlikle başka bir kızı üzecekti. Open Subtitles وعرف أنه لو إستمر في القيادة قد تُعجب به فتاة واحدة لكنه حتما سيكسر قلب أخرى
    Bilmiyorum ama bana nasıl ulaşacağını biliyordu ve ayrıca onların da nereye gittiğini, ne yapacağını biliyordu. Open Subtitles -لا أدري، ولكنّه عرف كيف يصل إليّ وعرف وجهتهما وما كانا يفعلان، ألا تفهم؟
    - Benim asla yapmayacağımı da biliyordu. Open Subtitles وعرف أيضاً بأنني لن أقوم بذلك.
    Peter, mahlûkatın, şehirdeki Hristiyanları yok etmeye gönderildiğini biliyordu. Open Subtitles "وعرف بيتر أن كان مرسل لتدمير" "المسيحيين في المدينة"
    Böylece arkadaşım yardıma ihtiyacım olduğunu anladı ve bana yardım sağladı. TED وعرف أنني أريد مساعدة وقد أحضر لي مساعدة
    Sabıka kaydımı gördü ve akademiye sızmak isteyecek bir sonraki kişi için mükemmel geçmişe sahip olduğumu anladı. Open Subtitles رأى سجلي الإجرامي أيام المراهقة، وعرف أن لديّ الخلفية المناسبة تمامًا لاستخدامي عندما يحاول أحدهم اختراق الأكاديمية
    Gözlerinin içine baktı ve anladı ki, katil o idi. Open Subtitles نظر في عينيه وعرف أنه هو الجاني
    Sevmesi gerektiği kadının o olduğunu anlamıştı. Open Subtitles وعرف أنها المرأة التي يجب أن يحبها
    Geldiğimiz ilk dakikada yumuşadığını anlamıştı. Open Subtitles وعرف الدقيقة الأولى وصلنا ذهبت لينة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus