"وعشت" - Traduction Arabe en Turc

    • yaşadım
        
    • yaşadın
        
    • yaşıyordum
        
    • ve yaşıyorsun
        
    Alcatraz'a gittim ve birkaç hafta o adada yaşadım. TED ذهبت الى الكاتراز، وعشت على هذه الجزيرة لعدة أسابيع.
    İki kızın da diğeriyle beni izlemek istediği üçlü seksler de yaşadım daha koruyucu olmam gereken tek kızın olduğu üçlü sekslerim de oldu. Open Subtitles سبق وعشت حالات حيث كل فتاة أرادت رؤيتي أنكح الأخرى، وحالات أخرى حيث كان لدي فتاة تعيّن علي حمايتها أكثر
    Yıllarca okyanusun karşı tarafında onlar olmadan yaşadım; Open Subtitles ليكشف لي عقلى في ثانية لقد عبرت المحيطات وعشت سنوات عديدة من دونهم.
    Yoksa gidip hayatını sonuna kadar yaşadın mı? Open Subtitles أم أنّك خرجت وعشت حياتك وتنعّمت بكلّ ما فيها وحسب؟
    Bir yılan adam görüp bunu anlatabilecek kadar yaşadın mı yani? Open Subtitles رأيتُ رفيق حيةٍ وعشت لتتحدث بشأنه ؟
    Ciddi bir şekilde korunuyor ve lüks içinde yaşıyordum. TED كنت محميًا بشدة، وعشت في رفاهية.
    2004 ilkbaharı, ben Seoul'da doğdum ve hep orada yaşadım. Open Subtitles إنه ربيع عام 2004 .. لقد ولدت في سيؤول وعشت بها كل لحظة
    Ben nehirler geçtim, ayı avladım, altın aradım, kızılderililerle yaşadım, bir yıldırım kazası atlattım. Open Subtitles صنعت فخاخ لحيوان القندس واصطدت الدببة وبحثت عن الذهب وعشت مع الهنود ولقد صعقنى البرق
    Ben nehirler geçtim, ayı avladım, altın aradım, kızılderililerle yaşadım, bir yıldırım kazası atlattım. Open Subtitles صنعت فخاخ لحيوان القندس واصطدت الدببة وبحثت عن الذهب وعشت مع الهنود ولقد صعقنى البرق
    Aslında uzun bir süre Fransa'da yaşadım ve on yıl sonra New York'a döndüm. Open Subtitles وعشت في فرنسا لبعض الوقت حتى عدت إلى نيويورك بعد عشرة أعوام
    Ben de uyum sağladım ve bir yıl orada yaşadım. Open Subtitles لكن تعرفين، تقبلت ذلك وعشت هناك لعام كامل
    Orta Batı'da büyüdüm ve çiftliğin göbeğinde yaşadım. Open Subtitles ترعرعت في الوسط الغربيّ وعشت في منتصف الريف الزراعيّ. احذر.
    Evet, biliyorum. Bir tanesine katıldım. Kabusu yaşadım. Open Subtitles أجل, أدرك ذلك حصلت على إحداها وعشت كابوساً
    Punjab'a geri döndüm, ve yerlilerin arasında yaşadım, sihirbazlık, hokkabazlık gibi şeyler yaparak geçimimi sağlıyordum. Open Subtitles عدت سيراً إلى "بونجاب" وعشت وسط الأهلي أكسب قوت يومي من حيل خفة اليد
    Sokaklarda yaşadım, ve eve geri döndüm. Open Subtitles وعشت بالشارع , وعدت للمنزل بعدها
    Sonra Shania Twain'le evlenip sonsuza dek mutlu yaşadım. Open Subtitles ثم تزوجت "شنايا تواين" وعشت سعيدا بعدها. المترجم: شنايا مغنية كندية.
    Bir yılan adam görüp bunu anlatabilecek kadar yaşadın mı yani? Open Subtitles رأيتُ رفيق حيةٍ وعشت لتتحدث بشأنه ؟
    Tanrılarla boğuştun ve yaşadın. Open Subtitles تعرف، تصارعت مع الآلهة وعشت
    - Hiç tek başına yaşadın mı? Open Subtitles -أسبق وعشت بمفردك؟
    Paçuli kokuyordum. ve bir posta kamyonunun arkasında yaşıyordum. Open Subtitles كنت مندفعة وعشت في خلف شاحنة بريد
    Ki ben her şeyin satılık olduğu bir yerde yaşıyordum. Open Subtitles وعشت في مكان حيث كان كل شيء للبيع
    Düştün ve yaşıyorsun. İyi bir başlangıç. Open Subtitles مرحباً بك في السماء ، لقد وقعت وعشت ، هذه بداية جيدة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus