Çok dindar biri ve Muhafazakar Parti'nin bir üyesi. | Open Subtitles | إنّه شديد التديّن، وعضو في الحزب المحافظ.. |
AM: Milli güvenlikte bir uzman ve kongrenin bir üyesi olarak göç ile ve son zamanlarda özellikle sınır duvarıyla ilgili sorunları düşünmeniz istendi. | TED | آ.م: بصفتك خبيرا في الأمن القومي وعضو في الكونغرس فقد طُلب منك النظر في قضايا متعلقة بالهجرة وفي السنوات الأخيرة، وبالأخص في قضية الجدار الحدودي، |
Yani o, camianın çok saygı duyulan bir üyesi. | Open Subtitles | إنه رجل محترم , وعضو في المجتمع |
Kraliyet ailesinin bir üyesi olan lord carnavon tarafından açılan yerde bir sergimiz var. | Open Subtitles | في ستة أسابيع "سيفتتح بواسطة اللورد "كارنارفون وعضو في العائلة المالكة |