| Ve tabi ki, bugün çoğunuz üç öğün yemek yediniz ve Muhtemelen bu etkinlikten sonra da devam edeceksiniz. | TED | وبالطبع جميعكم قد تناولتم الوجبات الغذائيه الثلاث هذا اليوم وعلى الارجح انكم ستتناولون ايضا بعد هذه الفعاليه |
| Sonsuza dek yaşayacağını sanıyorsun Muhtemelen yaşarsın da. | Open Subtitles | أعني، تعتقد انك سوف تعيش للأبد وعلى الارجح سوف |
| Muhtemelen dediğin gibi büyük duvarlı askeri bölge gibi bir yerden geliyordur. | Open Subtitles | وعلى الارجح أنها .. قادمة من مكان محصّن . حوائط كبيرة, كما قلت |
| Ve Muhtemelen Stone'un araba kazası geçirdiğine emin olmak için onu havaalanına kadar takip etmiş olmalı. | Open Subtitles | وعلى الارجح كان يتبعه للمطار ليتأكد صعوده على الطائرة عندما وقع حادث التصادم |
| O zaman hala dışarıda bir yerde Muhtemelen yaşıyor. | Open Subtitles | وعلى الارجح انها لا تزال في مكان ما في الخارج. |
| Ona biraz yag çek. Sana Muhtemelen aninda bir zam yapacaktir. | Open Subtitles | سيسعد بذلك, وعلى الارجح سيعطيك علاوة في لحظتها |
| Muhtemelen Sean Renard'ın burada bulunma sebebi de buydu. | Open Subtitles | وعلى الارجح انها كانت السبب وراء وجود شون رينارد هُنا. |
| Onu idealize ettiğim için özür dilerim ve Muhtemelen başka insanların talihsizliğine sebep oldum. | Open Subtitles | متأسفة جداً أنني جعلت الأمور رومنسية وعلى الارجح سببت لأشخاص سيئي الحظ تعاسة أكثر |
| Muhtemelen senin idarecinle konuşmalıyım. | Open Subtitles | وعلى الارجح اننى سوف أتحدث الى رؤسائك |
| Ve Muhtemelen afaroz edileceğim. | Open Subtitles | وعلى الارجح سوف اكون منبوذا .. |
| Yukarıda, Muhtemelen tavanda. | Open Subtitles | في الاعلى,وعلى الارجح في السقف |
| Muhtemelen kadın, çünkü çoğu cinayet kurbanı kadındır. | Open Subtitles | هو أو هي في الدرجة الأولى وعلى الارجح "هي" ، لأن معظم ضحايا جرائم القتل هن من النساء |
| Muhtemelen polisi aramam lazım. | Open Subtitles | وعلى الارجح يجب أن اتصل بالشرطة كما أظن |
| Sonra da Muhtemelen Monte Carlo Room'a dansa gideriz. | Open Subtitles | وعلى الارجح أننا سنذهب الى الرقص ( بعدها في قاعة (مونت كارلو |