Prangaya bağlı bir şekilde altı ay yol inşaatında çalıştım. | Open Subtitles | وعملتُ بالسخرة في تشييد الطرق لستّة أشهر |
Sonunda bir dedikodu yazarı için bir makale yazma şansı yakalayana kadar canımı dişime takarak çalıştım. | Open Subtitles | وعملتُ بجهد حتى سنحت لي الفرصة في يومٍ من الأيام أن أكتُب مقالاً في عامود النميمة. |
Bir gün dedikodu köşesine makale yazma şansı yakalamak için deli gibi çalıştım. | Open Subtitles | وعملتُ بجهد حتى سنحت لي الفرصة في يومٍ من الأيام أن أكتُب مقالاً في عامود النميمة. |
Pazarlama ve kültür şefiydim, ülkenin en büyük sağlık kurumlarıyla çalıştım, teknoloji ve kültürel değişiklik kullanarak enerji ve su kullanımlarını azaltmak ve sosyal etkilerini geliştirmek için çalışıyorduk. | TED | كنتُ رئيسة التسويق والثقافة، وعملتُ مع أكبر أنظمة رعاية صحية للبلاد، باستخدام التقنية الحديثة والتغير الثقافي للحد بشكل جذري من استخدام الطاقة والمياه، وتحسين تأثيرهم الاجتماعي. |
Orada Altar Çocuğu* olarak çalıştım. | Open Subtitles | وعملتُ بها كفتى مذبح |
Salı günü Trenton'da çalıştım. Pazartesi günü de fuardaydım. | Open Subtitles | عملتُ في (ترنتون) يوم الثلاثاء، وعملتُ بمؤتمر القمّة يوم الاثنين |
Daha çok çalıştım. | Open Subtitles | وعملتُ بجدً |