Aynı zamanda beyninizin, siz bilinç düzeyinizde neye inansanız da kaç kilo olmanız gerektiği konusunda kendi algısı vardır. | TED | الدماغ أيضا لديه رؤية خاصة بما يجب عليك وزنه، مهما تعتقد وعياً. |
Ortaya çıkan yapışkan madde bilinç kazandı ve dayanıklı bir jelatin kütlesine dönüştü. | Open Subtitles | اكتسب الشيء المكون وعياً وأصبح كتلةً هلامية غير قابلة للتدمير |
Böceklerle mesela, aramızdaki en büyük fark bizim bilinçli olmamızdır. | Open Subtitles | ما يفرقنا عن ,مثلاً , الحشرات بأن نحنُ لدينا وعياً |
Böceklerle mesela, aramızdaki en büyük fark bizim bilinçli olmamızdır. | Open Subtitles | ما يفرقنا عن ,مثلاً , الحشرات بأن نحنُ لدينا وعياً |
Kendi büyüdükçe zekâsı da büyüyor. farkındalığı olan, dünyada ne kadar yalnız olduğunun bilincinde bir varlık haline geliyor. | Open Subtitles | و مع نموّه، يزداد ذكاءً، و وعياً ذاتيّاً، و إدراكاً أكثر لمدى وحدته في العالم. |
Bir farkındalığı olan insansız hava uçakları. | Open Subtitles | التي يُمكن أن تفكّر وتمتلك وعياً. |
Hiç kimse Charlie Chaplin kadar bu durumun farkında olmamıştır. | Open Subtitles | ولكن الصوت الإنساني كدخيل غريب لم يكن أحداً أكثر وعياً بذلك من شارلي شابلن |
İlki, insanın bu yerde ev sahiplerinin bilinç kazanması isteyeceği son şeydir. | Open Subtitles | أولاً، هو أنّه في هذا المكان، آخر شيء تريده من المضيفين هو أن يملكون وعياً. |
bilinç olmadan ortada bir niyet olduğunu nasıl kanıtlayabiliriz? | Open Subtitles | ـ أذا, بدون وعياً, كيف نثبت نوايانا؟ |
bilinç olmadan ortada bir niyet olduğunu nasıl kanıtlayabiliriz? | Open Subtitles | ـ أذا, بدون وعياً, كيف نثبت نوايانا؟ |
Bu sentetikler fiziksel olarak diğerleriyle aynı ama Elster onlara bilinç vermiş. | Open Subtitles | تلك الآلات لا تختلف جسدياً عن أي أشخاص آخرين وقد أعطاهم (إلستر) وعياً |
Kucağına koştuğunda bilinçli olarak hatırlamasan bile bir süre sonra senin oğlun olduğunu hissettin. | Open Subtitles | حتى لو لم يكن بمقدوركِ أن تتذكرينه وعياً. إنه كان يركض إلى ذراعيكِ وأنتِ تمسكيه، ولفترة شعرتِ مَن كان هو. |
Salla gitsin." Ve böylece daha az bilinçli bir karar vereceksiniz. | TED | تباً لذلك ". وسوف تصنع قرارت أقل وعياً. |
bilinçli yemekten bahsediyorum: yani vücudunuzun verdiği sinyalleri anlayabilmekten. Böylece acıktığınızda yiyebilecek ve doyduğunuzda yemeyi bırakacaksınız çünkü aslında fazla kilo alımı aç olmadığınızda yemeye dayanıyor. | TED | أنا أتحدث عن الأكل وعياً: تعلم كيفية فهم إشارات الجسم حتى تآكل عندما تكون جائع وتتوقف عندما تكون متخم، لأن زيادة الوزن الكثير يؤدي الى تناول الطعام عندما لم تكون جائع. |
Ona Angela'nın mükemmel bir üç boyutlu farkındalığı olduğunu söyle. | Open Subtitles | أخبرها أن (أنجيلا) تمتلك وعياً مكانياً حاداً للغاية |
Deniz mikroplarıyla olan bağımızın ve bu topluluk değişirse hissedebileceğimiz fiziksel rahatsızlığın pek farkında olmayabiliriz. | TED | ولكن قد نكون أقل وعياً بالصلة التي لدينا بالميكروبات البحرية والمضايقات الفيزيائية التي قد نشعر بها عندما تتغير هذه المجتمعات. |
Elijah. Sandığından daha zeki, kendinin farkında. | Open Subtitles | ,إيلآيجا), إنه أذكى مما تتصور) أكثر وعياً لذاته |