"وغالبًا" - Traduction Arabe en Turc

    • ve çoğunlukla
        
    • ve genellikle
        
    • ve muhtemelen
        
    • büyük ihtimalle
        
    • ve sık
        
    İki işin faziletlerini karşılaştırmak yapabileceğimiz bir şey ve çoğunlukla yapıyoruz da. TED إن المقارنة بين المزايا الإجمالية للوظيفتين هو شيء يمكننا القيام به، وغالبًا ما نقوم بفعله.
    Kemik iliği nakli iyileştirici bir önlem, ama bu süreç karmaşık ve çoğunlukla ulaşması zor. TED وتُعتبَر زراعة النخاع العظميّ إجراءً شافيًا، إلّا أنّ هذه العمليّات معقّدة وغالبًا ما تكون صعبة المنال.
    Küçük ve genellikle görülebilir bir yerde saklı tam bir bilgi deposundan bahsediyorum. TED إنني أتحدّث عن عالم كامل من المعلومات يختبيء في شيء صغير، وغالبًا غير مرئي.
    Bazıları bu durumlarını saklamakta çok iyi olabilir ve genellikle bunu yapmak için iyi nedenleri var. TED بعض الأشخاص بإمكانهم أن يكونوا جيدين جدًا في إخفاء هذه الحالة، وغالبًا ما يكون لديهم أسباب وجيهة للقيام بذلك.
    Birkaç morluk var ve muhtemelen bir daha uyuyamayacağım ama iyiyim. Open Subtitles لديّ رضوض خدوش وكدمات، وغالبًا أسوأ حالة أرق بالعالم.
    ..yerde yatıyor ve muhtemelen de fazla yemek yemiyor. Open Subtitles ينام على حصيرة يابناية وغالبًا لا يتناول وجبات كاملة.
    Pencerelerinizde ya da kapılarınızda büyük ihtimalle sivrisinek teli yoktur. TED وغالبًا ما تفتقر هذه المساكن إلى شباكٍ توضع على الأبواب أو النوافذ
    ve sık sık demonun sadece bir kez çalışması gerektiğini söylemiştir, çünkü dünyayı etkilemenin başlıca şekli büyük şirketlerin bizden etkilenmesi ve Kindle veya Lego Mindstorms gibi ürünler yaratmasıydı. TED وغالبًا ما يقول: يعمل النموذج التجريبي لمرة فقط ولأن النموذج الأولي منا أثر على العالم عن طريق شركات كبرى التي استلهمت أفكارها منا وصممت منتجات مثل كيندل وليقو
    Şimdi, bu ayrım yeterince doğal ve çoğunlukla yeterince ahlaki, ama ters gidebilir. Bu büyük sosyal psikolog Henri Tajfel'in araştırmasının parçasıydı. TED الآن، التمييز طبيعي بصورة كافية وغالبًا أخلاقي بصورة كافية، لكنه يمكن أن ينحرف، وهذا كان جزء من البحث لأعظم عالم نفس واجتماع هنري تاجيفل.
    Sanırım biz onun sırrını bulduk. O sadece hesaplama evreninde ne varsa onları örnekliyor ve çoğunlukla 30. Kural gibi şeyler elde ediyor ya da bunun gibi. TED حسنا، أعتقد أننا عرفنا سرها. إنها تقوم بأخذ عينات من هذا الكون الحسابي وغالبًا ما تنتج شيئًا كالقاعدة رقم 30 أو مثل هذا.
    ve genellikle, şelaleler onların yukarı çıkamayacağı kadar dik. Open Subtitles وغالبًا تكون الشلالات حادة جدًا لتسمح لهم بالمرور
    Gözlerimizin üzerinde yer alan ve genellikle bizi olumlu düşünmeye odaklayan prefrontal kortekste çok şey olur. TED يعتمد ذلك في الغالب على القشرة الأمام جبهية، هذا الجزء الأمامي من مخنا الذي يقع فوق عيوننا وغالبًا ما يساعدنا على التركيز بطرق إيجابية.
    Bugün bir ameliyat veya kaza sonucunda haftalarca hastanede kalıyoruz ve genellikle yaralar ve acı veren yan etkiler oluyor çünkü sağlıklı ve yaralanmamış organ yenileme kabiliyetimiz yok. TED اليوم، إذا أجرينا عملية جراحية أو أُصبنا بحادث، نمكث في المستشفى لأسابيع، وغالبًا ما يُخلِّف لدينا ذلك آثار ندوب وتأثيرات جانبية مؤلمة لعدم قدرتنا على تجديد أو إعادة إنماء أعضاء صحية سليمة.
    Bu yüzden belediye başkanı olarak zorlanıyorsun ve muhtemelen o kızı aramayacak olmanın sebebi de bu. Open Subtitles هذا سبب معاناتك كعمدة وغالبًا سيكون سبب عدم مهاتفتك تلك الفتاة.
    Şüpheli tehlikeli ve muhtemelen silahlı. Open Subtitles "المشتبه به يُعد خطرًا، وغالبًا مسلحًا"
    Kayınçon olacak ve muhtemelen Stefan'ın sağdıcı Open Subtitles سيكون شقيق زوجك، وغالبًا إشبين (ستيفان).
    Yani biliyoruz ki Amerika'ya yerleşmek mikrobiyomunuzda büyük ihtimalle iyi sonuçlanmayacak büyük değişikler yaratmaya yeter. TED وهكذا نعلم أن الانتقال إلى الولايات المتحدة يعد كافيًا ليسبب تغيرًا ملحوظًا في نبائتكم الميكروبية، وغالبًا ليس للأحسن.
    İkinci kemoterapinin onun bağışıklık sistemini mahvedeceğini ve büyük ihtimalle başka yan etkilerinin de olacağını biliyorsun. Open Subtitles أن تعرفين أنه في المرة الثانية في الكيمياوي فسيدمر هذا جهازه المناعي وغالبًا ستظهر بعض الأعراض الجانبية بمرور الوقت
    Binayı seviyordum ve sık sık ziyaret ediyordum. TED أحب ذلك المبنى وغالبًا ما كنت أزوره.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus