"وغسل" - Traduction Arabe en Turc

    • aklama
        
    • yıkamaya
        
    • yıkardı
        
    • yıkamak
        
    ...sahtekarlık komplosu şüphesiyle ve para aklama suçlarından dolayı tutukluyorum... Open Subtitles للأشتباه بكِ في أرتكاب عمليات أحتيال وغسل الأموال حسب القانون الجريمة للعام 2002
    Sana karşı açılan çoklu suçlamalar uyuşturucu satma, para aklama. Open Subtitles التهم متعددة معلقة ضدك، تجارة المخدرات وغسل الأموال.
    Tang hanedanlığı zamanında acemi asker olarak küçük çocukları kaçırıp beyinlerini yıkamaya başladılar. Open Subtitles خلال عهد أسرة تانغ شرعوا في خطف وغسل أدمغة الأطفال الصغار والجدد
    Devletin uzun süredir kimliğimizi çalmaya, hayatlarımızı kontrol etmeye ve çocuklarımızın beynini yıkamaya çalıştığını. Open Subtitles بأنه لفترة طويلة جداً الحكومة حاولت خطف هويتنا السيطرة علي حياتنا وغسل دماغ أطفالنا
    Odasını toparlar, bulaşıkları yıkardı. Open Subtitles وضّب غرفته وغسل الصحون، ذلك... هذا...
    Odasını toparlar, bulaşıkları yıkardı. Open Subtitles وضّب غرفته وغسل الصحون، ذلك... هذا...
    Sanırım bu küçük erkek çocuklarının yapacağı birşey, çimleri biçmek, arabayı yıkamak. Open Subtitles أعتقد أن هذا مايفعلهُ الأولاد الصغار جزّ الأعشاب وغسل السيارات
    Pas demişken, gidip çamaşır yıkamak zorundayım. Özür dilerim. Open Subtitles بالحديث عن الطي علي الذهاب وغسل الملابس، أنا آسفة
    Şantaj, para aklama, kasten silahla saldırı. Open Subtitles الابتزاز وغسل الأموال، الاعتداء مع القصد.
    Buranın sahibi olan herif 44 tane kara para aklama ve organize suçtan hüküm giydi. Open Subtitles الرجل الذي كان يملك هذا المكان حصلت على ضرب مع 44 تهمة الابتزاز... ... وغسل الأموال. شركتنا تمثل له.
    İpek Yolu'nun baş yöneticisi Ross Ulbricht'in duruşması üç uyuşturucu temelli suçlama, bilgisayar korsanlığı, para aklama ve bir suç örgütü işleten elebaşı olma suçlamalarını içeren toplam yedi iddiadan jüri tarafından suçlu bulunması ile sona erdi. Open Subtitles التي شملت ثلاثة بتهم تتعلق بالمخدرات فضلا عن قرصنة الكمبيوتر وغسل الأموال وحتى التهمة الرئيسية بالاشراف على مؤسسة إجرامية ألبريتس يواجه ما لا يقل عن 30 عاما وراء القضبان
    Masaları taşımaya ya da bulaşık yıkamaya da razıyım. Open Subtitles أنا قادر على ترتيب الطاولات وغسل الصحون
    Elfçe'de, yıkamak "allu" ve yıkadı "allune"dir. TED في لغة الجان: يغسل هي "allu"، وغسل هي "allune."
    Küçüğünü yapsan bile elini yıkamak! Hiçbir zaman sakız değiş tokuşu yapamamak! Open Subtitles وغسل اليدين بعد التبول.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus