Bayrağın selâmlanması ve millî marşın söylenmesi geleneğin bir parçasıydı. | Open Subtitles | تحية العلم الهولندى وغناء النشيد الوطنى كانتا جزءاً من الطقوس |
Sen ve o çocuk herkesin birer bayrak ve mızrak taşıyarak marşlar söylemesini istiyorsunuz. | Open Subtitles | أنت وذلك الفتى تريدان من الجميع حمل راية ورمح وغناء أغاني حروب |
Şarap, kadınlar, ve görebileceğin en güzel yerin melodileri. | Open Subtitles | نبيذ، نِساء، وغناء في احلى جنة يكمنك ان ترى. |
Eskiden metroda şarkı söylemeye "sokak çalgıcılığı" denirdi. | Open Subtitles | هو يدعى تجولاً وغناء في محطات قطار الأنفاق |
Eskiden metroda şarkı söylemeye "sokak çalgıcılığı" denirdi. | Open Subtitles | هو يدعى تجولاً وغناء في محطات قطار الأنفاق |
Eğer kafanızı suyun altına sokarsanız kırılan buzları, rüzgarı, yağmuru, şarkı söyleyen balinaları, homurdanan balıkları, hatta karides takırtılarını duyabilirsiniz. | TED | إذا أنزلت رأسك تحت سطح الماء، يمكنك سماع تَصَدّع الجليد، والرياح، والأمطار، وغناء الحيتان، ونخير الأسماك، وحتى طَقْطَقَة القريدس. |
Noelde ağaç süsleyip şarkılar söylemeyi ve film izlemeyi ne kadar çok sevdiğini biliyorum. | Open Subtitles | الآن، أنا أعرف كم تحبين تزيّن شجرة عيد الميلاد وغناء التراتيل ومشاهد الأفلام المنزلية |
İzinli bir denizci o. Ona bir bar, kavga ve genelev lazım. | Open Subtitles | انه بحار في إجازة ويحتاج الى شراب وغناء ومتعة |
Bandoları ve Tibetli gırtlaktan söylenen şarkıları severim. | Open Subtitles | استمتع بالفرق الإستعراضية وغناء الحنجرة التيبتي |
- Bir şarkı ve bir dans - Alırım bir şans | Open Subtitles | لقد جئت تواً من استعراض مدو - رقص وغناء ؟ |
Bana yüksek tempolu şarkılar ve danslarla işkence ediyorlar. | Open Subtitles | إنهم يعذبونني برقص وغناء سريع الإيقاع. |
Bir gece kulübü dans salonu ve genelev. | Open Subtitles | ملهى ليلي قاعة رقص وغناء - الطاحونة الحمراء |
Çantamızı toplayıp otostop çekelim. Yolda da Mumford ve Oğulları şarkıları söyleriz. | Open Subtitles | يمكننا حزم الأمتعة وإيقاف السيارات على الطريق وغناء أغاني "مومفورد آند سونز" وكل ذلك الهراء. |
Belki barda birkaç tek atmak isteyen, hödük gibi davranıp karaokede kötü şarkı söylemek isteyen başka kişiler de vardır. | Open Subtitles | ربما هناك بعض الأشخاص الآخرين على البار الذين يودون ان يتناولو بعض الشراب, أنت تعرف, تتصرف مثل الأحمق وغناء الكاريوكي سيء. |
Hiçbir şey, Hannibal'ı buranın çatısının ortasında, ayinin sıralar tıklım tıklım koro şarkı söylerken çöküşünü görmek kadar mutlu etmezdi. | Open Subtitles | لا شيء كفيل بإمتاع (هانيبال) أكثر من رؤية هذا السقف ينهار في منتصف القداس أثناء اكتظاظ المكان بالمصلين وغناء الجوقة |
(Öğrencilerin karışık sesleri) (Alkışlar ve şarkı sesleri) (Neşeli sesler) | TED | (أصوات طلاب متداخلة) (تصفيق وغناء) (هتاف) |
şarkı söyleyip dans ederim. | Open Subtitles | ألم تكن تعرف؟ رقص وغناء |
- Şarap, kadınlar ve şarkı. | Open Subtitles | خمر,نساء,وغناء يمكنك ان تتعلم |
- Şarap, kadınlar ve şarkı. | Open Subtitles | خمر,نساء,وغناء يمكنك ان تتعلم |