Evlendiğinde eşini tanıyordun, gururlu ve kıskanç olduğunu tapındığı tanrılar ve geldiği dağlar kadar yabani olduğunu. | Open Subtitles | -انت كنت تعرفها عندما تزوجتها فخورة , وغيورة -مثل الجبال البرية التى جائت منها ومثل الالهة التى عبدتها |
Şu anda aşağılık, acımasız ve kıskanç bir çamur gibisin. | Open Subtitles | وانتي الان.. مسكينة, مستاءة وغيورة |
Kız paranoyak, aciz ve kıskanç. | Open Subtitles | إنها مجنونة بالشك، فقيرة وغيورة |
Bu kadar kıskanç ve acınacak durumda olduğun için onun hayatını mahvettin. | Open Subtitles | لقد دمرتي حياتها لأنكي كنتي مثيرة للشفقة وغيورة |
Edepsiz, kıskanç ve entrikacı bir cadı olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنكِ بغيضة ولئيمة وغيورة وماكرة |
Ve sonra şu acil servis durumu için sen aradın ve o da patlamaya hazır kıskançlıktan delirmiş bir haldeydi bilirsin işte o da düşmanlarını kontrol edebilmek için insanların beyinlerini eritebilecek cinsten biriydi, sanırım gerisi de, | Open Subtitles | وذلك عندما اتصلت انت من اجل اتصال الطوارئ هي اصبحت منفعلة تماما وغيورة بشدة وكانت .. وكانت معروفة بـ |
- ...ve kıskanç. | Open Subtitles | - ... وغيورة |
Çünkü bu rimelin su geçirmez olduğunu sanmıyorum ve kesinlikle ağlayacağım mutluluktan ve biraz da kıskançlıktan. | Open Subtitles | لأني لا أعتقد أن هذا المكياج مضاد للماء وأنا سأبكي بالتأكيد سعيدة وغيورة بعض الشيء |
Veya senin kıskançlıktan çılgına dönüp Matt'ı öldürdüğünü söyleyen bölüm mü? | Open Subtitles | ( أو حيث يقول بأنكِ قتلتي ( مات لأنكِ مجنونة وغيورة |