"وفتحت" - Traduction Arabe en Turc

    • açtı
        
    • açmış
        
    • açıp
        
    • açtın
        
    • açtım
        
    Oh, evet. Ona seslendim, o da kapıyı açtı. İyiydi. Open Subtitles نعم, لقد ناديتها من الخارج وفتحت لى الباب وكانت بخير
    Bir keresinde uyuşturucu almıştım ve bir nevi bana bir pencere açtı. Open Subtitles كما ترى، إنّي تعاطيت المخدرات ذات مرة وفتحت هذه النافذة من أجلي،
    Bir bilgisayar dükkanı açtı sonra da güzellik uzmanı olmak için eğitim aldı ve başka bir kurdu. TED فتحت متجر لاجهزة الحاسب الاّلي وثم درست لتعمل في التجميل وفتحت نشاطاً اّخر
    siyah saçlarım beyazlaşmış. Gözlerimi açmış ve ağlamışım. Open Subtitles شعري الداكن تحول الى ابيض وفتحت حينها عيني وبدات ابكي
    Asansör yerine asmalar kullanırdım ve bornozlara kuyruk deliği açıp duş musluklarını alçaltırdım. Open Subtitles ولجعلت الحامي كمصعد. وفتحت فتحة للذنب في لبس الحمام ولجعلت مفاتيح الصنابير منخفضة.
    Yani yarım milyon dolar paran oldu ve daha önce hiç bahsetmediğin bu homo barını açtın öyle mi? Open Subtitles انت فقط صادف أن تملك نصف مليون دولار وفتحت حانة شواذ , ولم تذكرها من قبل ؟
    Buraya gelip Vahşi Batı lokantası açtım, çünkü burası Vahşi Batı sadece en cesur ailelerin bulunduğu kanunsuz topraklar. Open Subtitles لقد أتيت إلى هنا، وفتحت مطعم غربٍ بري .. لأن هذا هو الغرب البري أرض بلا قوانين لأشجع العائلات
    Böylece 10 Haziran'da geldiler, evi sardılar ve büyük annem bütün ışıkları södürdü, ve mutfağın kapısını açtı. TED إذاً كان يوم 10 يونيو، عندما أتوا، وأحاطوا بالمنزل، وقامت جدتي بإطفاء كل الأنوار في المنزل، وفتحت باب المطبخ.
    2008 yılından beri görevde ve hatta kadınlara karşı şiddetleri incelemek için bir ofis açtı, onun dediğine göre vekaletindeki en önemli bölgedir. TED فُوّضت في 2008 وفتحت مكتباً للتحقيق في قضايا عنف ضد النساء، والتي تقول أنه المجال الأهم في تفويضها.
    Ruth Tourette Sendromu için bir okul açtı : Open Subtitles ♪ روث افتتحت مدرسة للمصابين بمتلازمة توريت وفتحت معهد اكاديمي للألفاظ الخادشة للبنات♪
    Ama yaşıyordu ve imdat çıkışını açtı bagaj kapağı açıldı katil korktu arabayı ağaca çarptı. Open Subtitles لكنّها كانت على قيد الحياة، وفتحت مزلاج الهرب، إنفتح الصندوق، تروّع القاتل فجأة، وحطّم السيّارة.
    Berkut kaldı ve ateş açtı. Open Subtitles في حين أن قوات مكافحة الشغب بقيت وفتحت النار علينا
    o sabah ailesinin dükkânından aldığı jilet kutusunu açtı. Open Subtitles وفتحت علبة شفرات الحلاقة التي أخذتها من متجر والديها ذلك الصباح
    Kapıyı çaldım ve bir kadın açtı. TED طرقت الباب وفتحت هذه المرأة الباب،
    Fakat bütün anahtarların artık yerleri belirlendiğine göre, yapması gerekenin aksini yapıp, sırf tanıdık birisi olduğu için, erkek ya da kadın, katiline kapıyı açmış olması mümkün olamaz mı? Open Subtitles ولكن, مع حقيقة الأمر, ان كل المفاتيح تم التعرف عليها, اليس من الجائز انها,بدلا من ذلك, فعلت العكس, وقامت وفتحت الباب لقاتلها
    Endişelenip kapıdaki elektronik kilidi açmış ve 26 yaşındaki Shigemura Tamotsu'nun vücuduyla karşılaşmış. Open Subtitles وقد شعرت بالقلق وفتحت القفل الإلكتروني على الباب، واكتشفت جثة هذا الرجل المدعو بـ[شيغيمورا تاموتسو] والبالغ من العمر 26 عاماً
    Kutuları da açmış Vince, bu yaptığın yasadışı. Open Subtitles وفتحت الصناديق، هذا غير شرعي يا (فينس)
    Kızardığımı hissettim ve kitabımı açıp okurmuş gibi yaptım. Open Subtitles شعرت بالخجل وفتحت كتابي وتظاهرت بالقراءة
    Geri geldi. Tardis'in kalbini açıp, Zaman Girdap'ının enerjisini kendine kattı. Open Subtitles لكنها عادت وفتحت قلب التارديس وامتصت دوامة الزمن نفسها
    Hayal bile edemeyeceğim dünyaya gözlerimi açtın. Open Subtitles وفتحت عيوني علي عالم ما كان بإمكاني ابداً تخيله
    Derhâl ona gittin, paketi açtın ve oradaydı. Open Subtitles ذهبت مباشرة إليها، وفتحت العلبة وانتهى الأمر.
    Neredeyse iki sene önce bir gün Almanya'da arabamı sürerken radyoyu açtım. TED قبل عامين تقريباً كنت أقود سيارتي في ألمانـيا وفتحت المذياع على إحدى المحطات

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus