Önce ona çarptı, sonra üzerinden geçti ve bunu 2 kez daha tekrarladı. | Open Subtitles | تباً أنا متأكد قام بدهسه إلى الخلف ثم دهسه إلى الأمام، وفعلها مرتين |
ve sonra Kuzey Karolayna'ya gidip aynı şeyi tekrar yaptı. | TED | وبعد ذلك ذهب الى نورث كالورينا وفعلها مرة أخرى |
Evet. O işi tekrar, tekrar, tekrar ve tekrar yapabilirler. | Open Subtitles | أجل يستطيعان فقط فعلها و فعلها وفعلها وفعلها وفعلها |
Böylece o işi yapmak istediğinde seni bulabilir ve yapar. | Open Subtitles | بهذا,عندما تريد القيام بذلك تستطيع ايجادك وفعلها |
Yatarken hep batıyorlardı ve sen uyurken yapmak daha kolay. | Open Subtitles | لقد كانوا دائما يطعنوني، وفعلها اسهل عندما تكون نائماً |
Hayatım boyunca, yaptığı ve bana söylediği sözler. | Open Subtitles | مرة تلو الأخرى .الأشياء اللى قالها , وفعلها |
Bekledi ve tam istediği şekilde yaptı. | Open Subtitles | إنتظرَ وفعلها بالضبط بالطريقة التر أرادها |
Bence yaptı. O eve gitti ve yapacağını yaptı. | Open Subtitles | أعتقد بأنه فعلها , أعتقد بأنه قد ذهب إلى ذلك المنزل وفعلها |
Heyetten geçireceğini söyledi ve tanrının izniyle, bunu yaptı. | Open Subtitles | لقد قال بوسعه أخراج المشروع من اللجنة، وفعلها حقًا. |
Roger Bannister ve "4 dakikada 1,6 km" tabusu.1,6 km'yi 4 dakikanın altında koşmak fiziksel açıdan imkansız görülen bir şeydi, ta ki, Roger Baninister kalkıp yapana dek. | TED | قطع روجر بانستر مسافة ميل في أقل من أربع دقائق. كان من المستحيل كسر حاجز الأربع دقائق في سباق على الأقدام، إلى أن تجرأ روجر بانستر وفعلها. |
Tam işlevli düşük karbon ekonomisinin insanları sadece şebekeye ulaştırmakla ilgili değil insanları elektriğe ulaştırmakla ilgili olduğunu ve bunu oldukça değerli bir şekilde yaptığını gördüğümüz bir konuma geliyoruz. | TED | وسنصل إلى النقطة التي سنرى ذلك النظام الاقتصادي ذات كربون قليل ليس الأمر فقط إقناع الجميع باستخدام الألواح، الأمر هو إقناعهم باستخدام الكهرباء وفعلها بطريقة، تعطيهم كرامة. |
Fakat yaptı, ve senin için yaptı. | Open Subtitles | لكنّه فعلهـــا, وفعلها من أجلك |
- ve sen zorladığın için yüzleşti. | Open Subtitles | وفعلها لأنك أنت من أرغمته على فعلته |
- Herhâlde şilteyi kaldırıp yaptı ve sonra yatağı yerine koydu. | Open Subtitles | ماذا ؟ اظن انه نزع الفراش وفعلها |
Evet, hem de kibrit talaşı ve elma sirkesiyle. | Open Subtitles | أجل، وفعلها بعيدان ثقاب وخل التفاح. |
Schmidty yaptı ve iyi de yaptı ama annecik... | Open Subtitles | حسنا شميدي فعلها وفعلها بشكل جيد |
ve Renoya gitti ve yine aynı şeyi yaptı. | TED | والى رينو وفعلها مرة اخرى |
Bu cinayetleri işleme nedeni de hırs ve açgözlülüktür. | Open Subtitles | وفعلها بسبب طمعه وجشعه |
Dışarı çıkar ve yine yapar. | Open Subtitles | ثم خرج ، وفعلها ثانية |
Ted Packard intihar etmiş. ve bunu Anne'in gözlerinin önünde yapmış. | Open Subtitles | (تيد باكارد) انتحر للتو وفعلها أمام (آن) |