Buralardaydım ve birlikte öğle yemeği yemek ister misin diye sormaya geldim. | Open Subtitles | كنتُ بالأرجاء وفكرتُ أن آتي لأرى ما اذا كنت تريدين تناول الغداء |
Alfabe sayfasına hızlı bir bakış attım ve kızımı düşündüm. Alfabeyi yere serip sonra onunla oynayarak ona alfabeyi öğretmenin ne kadar güzel olabileceğini düşündüm. | TED | نظرتُ سريعًا إلى ورقة الأحرف الأبجدية، وفكرتُ في ابنتي، كم سيكون لطيفًا لو بسطناها على الأرض ولعبتُ بكل الورقة بمعية ابنتي وأنا أعلمها الأحرف الأبجدية. |
ve senin de hoşlanabileceğini düşündüğüm bir şiirlere rastladım. | Open Subtitles | وخلال قراءاتي مررت على بعضها وفكرتُ أنها ستعجبك أيضاً |
Eve gidiyordum da birkaç dakikalığına uğrasam mı diye düşündüm. | Open Subtitles | كنتُ بطريقي الى المنزل وفكرتُ ربما آتي اليك لبضع دقائق |
Doktorun halini gördüm ve onun tedavisini başka kimse tedaviye ihtiyaç duymadan durdurayım dedim. | Open Subtitles | حسنٌ، لقد رأيت الطبيب وفكرتُ في إيقاف عملية شفائها قبل أن يحتاج أشخاص آخرون للعناية الطبية |
Eve vardım, ve ne kadar üzgün olduğumu unutmama yardımcı olması için gündelik işleri yapmaya karar verdim. | Open Subtitles | لقد عدت للمنزل، وفكرتُ بأن أعمل بعض الترتيب كي أتخلص من غضبي |
Polis, o çocuğun evime girdiğini söylediğinde birden kendimi 40 yıl öncesinde gördüm ve eğer birileri bana şans tanısaydı bambaşka biri olabileceğimi düşündüm. | Open Subtitles | حسناً ، فجأة رأيتُ نفسي قبل 40 عاماً وفكرتُ ، إذا منحني شخص ما فرصة فربما ستكون حياتي مختلفة |
Şansımı deneyeceğim. Yakındaydım ve belki öğlen yemeği yeriz diye düşündüm. | Open Subtitles | سأقبل فُرّصي، حسناً لقد كنت بالجوار وفكرتُ ربما علينا أن نتناول الغذاء. |
Şansımı deneyeceğim. Yakındaydım ve belki öğlen yemeği yeriz diye düşündüm. | Open Subtitles | سأقبل فُرّصي، حسناً لقد كنت بالجوار .وفكرتُ ربما علينا أن نتناول الغذاء |
ve denersem belki ikinci bir şansım olur dedim... | Open Subtitles | وفكرتُ في نفسي، لو حاولت لأمكنني أن اسرقَ لحظةً لنفسي |
18 yıI boyunca ilk minderde durup ve kahretsin böyle devam et diye düşündüm. | Open Subtitles | لقد مكثتُ على القاعدةِ الأولى لثمانية عشر عامًا وفكرتُ بعدها، حسنًا اللعنة، امضي وقم بها |
Köpeğimi gezdiriyordum ve buraya gelip biraz oturabileceğimi düşündüm. | Open Subtitles | كنتُ آتنزه مع كلبي... وفكرتُ بأني آتي إلى هُنا, وأجلس لدقيقة. |
düşündüm de, belki onu görürsen ne kadar üzgün olduğundan bahsedebilirsin. | Open Subtitles | وفكرتُ ربّما لو رأيتَها فبوسعكَ إخبارها بمدى إنزعاجكَ |
Sonra buradaki boşluğu gördüm, düşündüm, neden olmasın? | Open Subtitles | ثمّة ظهرت هذهِ المهمة وفكرتُ أنهُ, لما لا؟ |
Buralardaydım, ...düşündüm de uğrayıp çeteye bir selam vereyim dedim. | Open Subtitles | اقد كنتُ في الجوار وفكرتُ التوقف هُنا وأسلم على العصابة القديمة. |
Adam da esaslı biri gibiydi. Biraz para kazanmak sorun olmaz dedim. İş bu kadar ciddi mi? | Open Subtitles | وفكرتُ أن أساعدهُ وأجني القليل من المال ،، أذلكَ سئٌ جداً؟ |