"وفوق كل" - Traduction Arabe en Turc

• Üstüne üstlük
• Ve her
• yetmezmiş gibi
• hepsinin üstüne
• hepsinden önemlisi

Üstüne üstlük hem tıp hem de hukuk diploması varmış.
وفوق كل ذلك, يحمل شهادة في الطب والقانون

Üstüne üstlük, anne babam arabama GPS takmaya karar verdiler böylece her kahrolası hareketimi izleyebilecekler.
وفوق كل شيء, أبواي قرّرا وضع جهاز تحديد المواقع في سيّارتي. حتى يتمكنا مِن تعقّب كل حركاتي.

Üstüne üstlük bir bebeğin olacak.
أنتِ تعيشين حياتك علناً ووفق شروطك الخاصة وفوق كل ذلك فستحظين بطفلاً

Hitler'in en büyük endisesi, italya'ya Ve her seyden daha önemlisi Fransa'ya Müttefik çikarmasini önlemektir.
كان قلق هتلر الشديد يتركز فى منع اى انزالات للحلفاء فى ايطاليا وفوق كل شىء فى فرنسا

Ve her şeyden önce hiçbir koşulda kapıyı açma.
وفوق كل شيئ أرجوك لا تفتحي الباب تحت اي ظرف من الظروف

yetmezmiş gibi, iki gün iki gece sana methiye düzmeye çalışıyorum.
وفوق كل هذا قضيت يومين وليلتين اكتب تأبينك

Sonra bir de hepsinin üstüne, cenaze günü ofisime girilmiş.
وفوق كل شئ أكتشفت أن مكتبى تم اقتحامه فى نفس يوم الجنازه

Ve hepsinden önemlisi korkmadan, sakınmadan gerçekleri kovalamaya cesaretinizin olmasıdır.
وفوق كل شيء، يجب أن يكون لديك الشجاعة لملاحقة الحقيقة بلا تردد.

Üstüne üstlük Komançiler gidip atları almışlar bu yüzden çok açtı ve çılgına dönmüştü.
وفوق كل هذا، قاموا هنود بسرقة خيول لقد كان جائعاً ويشعر بالهذيان،

Ve Üstüne üstlük, Daniel Emily'nin hayatını kurtardı, ve biz onun itibarını yerle bir ettik.
وفوق كل هذا دانييل أنقذ حياة إيميلي ولقد أفسدنا سمعته

Üstüne üstlük yaygara koparmandan hoşlanmıyorum.
وفوق كل هذا لا أحب أن تكبّر الموضوع

Üstüne üstlük, neye benzediğini hiç kimse bilmiyor.
وفوق كل هذا... لا يعلم أحد تحديداً كيف شكله، فهو لا يظهر وجهه أبدأً للعلن.

Jacque olarak, bana açık öğütler verdi: Dünya liderleriyle irtibata geç, sanayi ve iş dünyasına konuş Ve her şeyden önemlisi Rob, gençlere ilham ver. Çünkü gençler Antarktika’nın geleceğinin korunmasını tercih edeceklerdir.
كونه جاك، أعطاني نصائح واضحة: اجذب اهتمام قادة العالم، تحدث إلى الصناعيين والتجار، وفوق كل ذلك يا روب، عليك بتوعية الشباب، لأنهم سيحددون مستقبل الحفاظ على القطب الجنوبي.

Ve her şeyden çok, sevgi doluydu.
وفوق كل شيء، كانت مليئة بالعاطفة

- Ve her şeyden önemlisi, ruhlarını görebilmek için
وفوق كل شيء , ألقوا نظرةً عميقة بأعينهم

Hint ekmeği Ve her şeyden önce kimyonlu pilav.
‎وفوق كل هذا، أرز الكمون ‎ماذا كابير؟

Tüm bunlar yetmezmiş gibi bir de Çinliler ve çılgın Ruslarla uğraşıyoruz.
وفوق كل شيىء اخر لديك هؤلاء الصينين و هؤلاء الروس الملاعين للاتفاق معهم

Bir de hepsinin üstüne arada sırada sevişip onu tatmin ediyorum.
وفوق كل ذلك أضاجعه والعق له بين حين وآخر

Buna bir de açlığın, daracık bir yerde yaşamanın eski püskü kıyafetler giymenin ve ailesinin içinde bulunduğu kötü durumun yarattığı öfkeyi ve hepsinden önemlisi, kibirini ekleyin.
أضيفي إلى ذلك حالة الحنق الناشئة عن جوعه المزمن وارتدائه ملابس بالية, ووضع أمه وأخته وفوق كل شيء, هناك الطموح, والغرور