Ve Ertesi gün, alçakgönüllü arkadaşınız ve anlatıcınız özgür bir insandı. | Open Subtitles | وفي الصباح التالي صار صديقكم الراوي إنساناً حراً |
Ertesi gün onu, benden daha yapılı İsveçli bir çocukla konuşurken gördüm. | Open Subtitles | وفي الصباح التالي رأيتها مع فتى سويدي أقوى مني |
Bu onların satış taktiği. Ertesi gün ne olduğunu sorunca; "Özür dileriz, bir yanlışlık olmuş." | Open Subtitles | هذه هي الطريقة التي يبيعون بها الصابون وفي الصباح التالي: "آسفون على الخطأ" |
Ve ertesi sabah, B12 vitamini tedariki kampa getirilir ve esirler iyileşmeye başlarlar. | TED | وفي الصباح التالي وصلت امدادات من فيتامين "ب12" الى المخيم وبدأ المساجين بالتعافي |
ertesi sabah kalktığımda bu çılgın önermeyi rüyamda mı görmüştüm yoksa gerçekten yazdım mı düşündüm. | TED | وفي الصباح التالي ، استيقظت وفكرت ، هل كنت أحلم بتلك المرافعة المجنونة ، أم أنني كتبتها بالفعل ؟ |
ertesi sabah, iki memur evime geldi ve Mike'ın arabasının köprünün altında bulunduğunu söyledi. | TED | وفي الصباح التالي ، أتى ضابطان إلى منزلي وأبلغوني بأن سيارة مايك كانت واقفة بالقرب من الجسر |
Bir Sonraki sabah her ikisine de birer mektup yazdım ve Shabana Azmi cevap verdi ve gelip benim ilk şovumun açılışını yaptı, tam 12 sene önce. | TED | وفي الصباح التالي عندما اتضح ذلك كتبت رسالة إلى كليهما وردت شبانا أزمي على تلك الرسالة وحضرت لتعلن انطلاقة المعرض الأول الخاص بي قبل 12 سنة ماضية |
Bir gece ona hikayemi anlattım... ve bir Sonraki sabah uyandığımda, o gitmişti. | Open Subtitles | في ليلة اخبرته ان قصتي... وفي الصباح التالي كان اختفى. |
Ertesi gün ise uçağına bindirildi. | Open Subtitles | وفي الصباح التالي عاد إلي طائرته. |
Ertesi gün de kaybolmuştu. | Open Subtitles | وفي الصباح التالي اختفت تلك الدماء |
ertesi sabah, cesedi kasabanın diğer tarafında bulundu. | Open Subtitles | وفي الصباح التالي عثر على جثتها في جانب المدينة الآخر |
Cesedi getir, at çukura! ertesi sabah işçiler çimentoyu bassınlar. | Open Subtitles | أقود سيارتي ألقي الجثة وفي الصباح التالي يأتي العمال لملء الخرسانة |
Adamı içeri alıyor ve ertesi sabah kayıplara karışıyor. | Open Subtitles | سمحت للقاتل بالدخول، وفي الصباح التالي رحلت |
Hiç görmedim ama bence sen bu bitkinin ortasını kesebilirsin ve ertesi sabah çok lezzetli bir sıvıyla dolmuş olur. | Open Subtitles | لم أره قط، لكني أظن أن يمكنك أن تقطعي قطعة بحجم القلب من هذا النبات وفي الصباح التالي ستمتلىء بسائل لذيذ |
Sonra gittiler. ertesi sabah silah almak için başvuru yaptım. | Open Subtitles | ثم ذهب، وفي الصباح التالي تقدمت بطلب لشراء مسدس |
Sonra, bir gece, sarhoş olacağız sırt masajı, göğüs masajına dönüşecek ve Sonraki sabah... | Open Subtitles | ثم ذات ليلة، نثمل ويتحوّل التدليك الخلفيّ إلى تدليك أماميّ وفي الصباح التالي... |